Tanrıkarya/sızım Basra

Zerafetine gözlerimi astığım kadınım.
zikrinle başlıyordum
her günün aydın yüzünden öpmeye dudak arasında.
İlk o an hissederdim geceden kal acımak tatları.

Umuda bırakıp önümdeki sis perdede
zayi metam olduğundan beri,
çekinme ve kuşku duymadan inanmak
itimat etmek ki aşka döneceğine
kıyıya vuran bir sevdanın solungacında
yavaşça ölüyordu.


Hizmetçisi saf sevgi olan kalbin durumu
saf suyun asidik tadını içmekti, yanıktı anlayacağın
ve harı her an başka bir parçamı yakıyordu.
Korkum, ve bağlanma duygumu körelten
zamanlara yürüyordum.
Ve ömre serpenek
yıldız tozum olmuyordun karanlığıma.

Daha gelmemiş zamanlara
büyütüyordum oysa seni.
Aşırısevgi ve bağlılık duygumu
seni yerine --kalbime--getirmek için verilen sözlerle
tavana asıyordum gözlerimde
var olma süreçli yaşam buzulu eriyordu
küreselleşen yanızlığımda.
günlük kazancım da değildi ellerin.

Nerdesin taçyapraklarından beyaz umut çektiğim
ortası sarı kömeçli papatyam?
Çiçeğim içime koyulduğun kabında
hasretin binlik meta yüzünde aranıyordun.
Kayra/sızım bilmeliydin.

Ben sarkılarda sevmedim seni yemin asra
sarkıların seni konu almasını sevdim Basra.

15ocak10

16 Ocak 2010 261 şiiri var.
Beğenenler (15)

Henüz beğenen olmamış...

Yorumlar (11)
  • 15 yıl önce

    👍Çok güzeldi abi yüreğine sağlık....👍👍👍