Ten Dahilinde Harici Çatışmalar
Onlar gökten yıldız toplarmış sevdiklerine
Siz bulutları yağmaladınız
Aşk eskidir beşerden
Bit pazarına nur yağışı ondandır
Buyrunuz , siz de nasibinizi alınız ...
‎;
Sen , alemin sahibi Ademoğlu
Aşkın son tohumu ,
Yoktur neslinin pek nasibi
Bükülmüştür ya beli ,
Tüm yürek acılarının yükü üzerinde ,
Camdan tabutta , nefes de alıyor hala .
Koca bir nesil
Amele şimdi mozale inşaatında .
Söylesenize ;
Çıkmamış candan ümit kesmeyen
Bir kalp kaldı mı buralarda ?
İlk tarikattı sevda ; ateş tanrısıydı lideri
Su damlacıklarıydı müridleri .
Sancılı ve yakıcı ibadetlerde
Yüz sürerken en kutsalımıza
Tatlı bir zehir dilimizde
severdik ölümüne
Kırılırdı kalpler ten içinde
İç kanamaları ki , çıplak gözle görülmez
Kan gövdeyi götürürken
Gülümseme olur çökerdi gözlerimize ecel
Sırat dedikleri aşktan ölmekti
Tüm müridleri sevdanın , suskun ayinlerde mutlu ölürdü .
İki kollu şamdandı , iki mumla süslenmiş aşk
Erimek için yaratılmıştı bedenler
Bilirdik ,
Dik durmak kaygımız yoktu
Dolanır da birbirimize , gözlerimizde erirdik .
Aşk, ölüm kadar kaçınılmazdı
Biz aşka mümindik
İbadet vaktini beklemez
Ateşe el ele giderdik .
Ten dahilinde harici çatışmalar
Bizim savaşımız başkaydı
Ne toprak , ne sancak
Kainat aynı silahla vurulur
Öyle bir harp ki , mezarlıklar dolu
Cesetler sıcak ,
Cesetler canlı ,
Ve eceli tatmaktan mutlu...
Yürek, mantığı tek okla on ikiden vururdu
Su olur ,
Uzanırdı ateş tanrısının göğsüne sevenler
Tanrıların bedeni yoktu
Su yanardı
Ateş söner
Su yanmaktan , ateş sönmekten korkmazdı ...
Aşk olurduk biz ; ya ölür ya öldürürdük
Aşka mürid son nesildik , tükendik ...
Sen ; inançsız çocuk
Bilir misin nasıl cana geldin ?
Biz sevda tohumlarını bedenlere gömdük ,
Tüm tarihler yazar
Ecel olduk biz ,
Anneni de aşktan öldürdük ...
Sevmeyeceksen sevmeyi öğretmeyecektin...
İntiharı rehin bırakmıştım ellerine Sımsıkı tut dedim düşürme Ellerinden bir boşluk kaydı semaya Şimşek çaktı san şimdi gördüğün ışığı duyduğun sesi İşte bir melek daha atladı cennetten...
dedim ya şair en büyük soykırımı yapmıştır aşk... yok aşk... yalan...
tebrikler şiire...
Her şiirinde konuyu inançla karan,her cümlesinde vurguyu nişanesi sayan şair aşkın evveline dayamış soluğunu..Derin bir nefes çekmek suretiyle varoluşun öbeğine indirmiş aşkın yanar-döner ahvalini sonra tutmuş ellerinden günümüze taşımış..Ateşi söndürmüş su nezdinde,suyu yakmış ateşin cansiparaneliğinde.. Bu ucu keskin cümlelerini,geçmişe dönük hafriyatını beğeniyle takip ediyorum emin ol çok şey katıyorsun bana..Keyif almanın yanı sıra öğreticiliğinin fevkine varıyorum.. Her aşk ardında iki ceset bırakır,zihne memnuluğunu kazır mı dersin? Yine,yeni,daimi tebriklerimle şair,mükellefti şiir.
ey aşkkkkkk.....sen nelere kadirsin.... kah baştacımız ..kah ecelimiz oluyorsun😙😙😙
sevgiler zeynebimmm👍👍👍👍
Adem ile Havva' nin son günahi, aslinda gene anlatmak istemiski, en son yürekler ölür...👍
aşka yazılmış okudukça çoğalan dizeler..her bir bölümünde ayrı hikayeler gizli..
ve belki de bu dünya aşkın imtihanıydı..yoksa neden gönderilsin Adem ve Havva değil mi?
ve final..aşktan ölmek.. aşktan ölmek istiyorum dese biri, aşktan nasıl ölünürü anlatır mısın şair?
güzeldi şiir..tebriklerim çok..