Tende Uçurum Yanıkları 3

Kendi küllerinden doğuyordu şehir
Yeniden zümrüdü anka öfkesi ömrün tam ortasında
Bezirgân ahlanışlar sırtlanmasında
Ellerim yalan
Ellerim seni seviyorum la uzanan kendime yılan




Kerahet vakitlerime gam duvağı asıldı
Üzgünüm yıllar gül yüze katranı çaldı
Kem sözlerim var vuslata dair
Uzatmadan ellerimi
Zemheri kusacağım yol bükünümlerime
Ah-sen'i süveyda dili lal lehçem
Kaç esaret dinginlendi dibinde
Ki... Uslansın rahvan koşunumları hesaplarımın
Kefen biçen hüznümde darağacı kutsansın
Dizginlensin firarım




//Ben sende az kaldım yıllar
diyebilseydim//




Siyanürlü bir soluk düş ahvalime
Böğrümde köpürsün özgürlüğü ölümün
Çiçekler sararsın karınca arşivlerinde
Zeytin gözlere sürmeler düşsün içli türküler




Yine tende uçurum yanıkları
Titreyen bir şehir vaktinde
Gam yükü dökülsün alışıklığıma
İki damla yurt edinsin yinesinden yenisine avuçlarıma






// gurbet olur artık,öteye düşen her adım//




Seher esinimlerinde dağ lalesi Ceyda yarem ki
Sinemin kucağında mevsim ebedi kış
Bebeler alındıkça kundaklarımdan
Gazel döker poyraz düş yorar tan vakitlerim
Gülüşüm süzülür sır aynalardan
Ucu bucağı belirsiz
Yüzüm sıkılır yansımalardan




Bağlarında dal yaresi intizarında ömür
Kıvranmış mütemadi ahraz çırpınır kelam
Değilmi bu ağlayan sedam
Değilmi ki bu benim...
Değilmi ki ayrılığı öpünce türküm
Yenilgi Ahsenlerinde kıyılara vuran balıklara benzer hikâyem
Kasırgalardan üflenirken yakamozlar




//ve çekilen her nefes hasret durur//





Parmak aralarımdan dahi çekilir güneş
Buzul şaşkınlığında vazgeçişlerin
Sızma gölgelerin hünerli ellerinde
Yetim çocuklar ağlaşır yürek mahzenlerimde..




Acıya güler mi insan ağlaşırken firakında ahu zarın
Kırgın düşüncelerin okşadığı bir parça karamsarlığım
Gün ortasında küllenen
Harlı kuyularımda gamlı taşlar yarenliğim
Vebalı kâinatın tahta mengenelerinde kavruldu sevinçlerim
Gözlerime mimlenirken alnımın ıslaklığı
Küfrümü düşsem neylerin dudağına
Sızım sızım sızlatırken an be an keder
Güneşimi silsem sarı sayfalarımdan
Ömrümden çalınırken kandiller...




Şimdi şakaklarımda suskunluğum
Kurşun sessizliğinde
Kan durur nefes
Süzülür çığırtkan pıhtı
Hesapsız susuşlar yağmurlanıyor
Toprak kokuyor yorganlar
Güneş meskenlerimden çekilirken
Dilsiz bütün gölgeler...





//Bir adım öte de bekledi hep gam yükü
Hasreti nefeslendim
Gurbete kına sürdüm
Ve kahırlandıkça gözlerim kararıyor
İçimdeki talandan//

18 Ekim 2009 326 şiiri var.
Beğenenler (10)

Henüz beğenen olmamış...

Yorumlar (11)
  • 15 yıl önce

    Bütünüyle güzel şiir.... Ruha dokunan... Anlaşılır ve benzetmeler yerinde... ......................... Hazal hanım duygusallığınızı şiirlerinize çok güzel yansıtıyorsunuz.... .......... Haz aldım okurken ..........sağolunuz...sevgimle ...

  • 15 yıl önce

    soluksuz kaldım okurken tıpkı dinlediğim zaman ki gibi dağım...

    seri daha çok uzasın olmaz mı teyzecik...😊

    nefistiiiii hemde nasıl bilsen..

    tebrik çok dağımmmmmmmmmmmmm.. sevgimle....

  • 15 yıl önce

    hazalım yine döktürmüşsün dizeleri

    hemde en hasından.

    mükemmel bir şiirdi canım benim

    ilham perilerin eksilmesin

    tebrikler 🙂

  • 15 yıl önce

    👍canım yaaa... bu nasıl duygu seli..sen nelere kadirsin hazalım...🤐bu seri çok can acıttı ama ustalığın konuştu biz okuduk, biz okuduk sen yazdın

    sen yazdın biz sevdik...

    gönlüne sağık canımsın👍👍👍👍

  • 15 yıl önce

    bir adım öte'li tüm cümleler gitme isteği bana..ve daha gidemeden geriye duyulan özlem..sancılı med-cezir bu ikilem..

    bazen şiirin bir yerinde kaybolunulur..kayboldum..

    tebriklerim çok..