Tokmak Hiçkırık
Eflatun kokuyordu akşam.
Bulutlardan mı çalmış, ne?
Efkarı.
Oysa,
Bulutlar da kızıla dönmüştü
Hüzün esiyordu, bahar rüzgarı.
Güneşi dinlemiyordu.
Dinlemiyordu güneşin,
Sıcak sarısını...
Ya ben!...
Sesleniyorum,
Karşı yamacın sisine.
Bir yanı morarmış.
Niye yalayarak geçiyor
Yeni filiz çimleri...
Döküyormuş meğer,
Yüreğindeki çürükçül,
Karşılıksız sevileri,
Biriktirdiği,
Morarmış hüzünleri...
Toprak emer diyor
Gözüm pınarından saldığım
Mosmor olmuş,
Elemi, kederi...
Ya ben!... Ya ben!...
Nasıl bırakabilirim?
Boğazıma düğümlenen
Tokmak tokmak hıçkırıkları...
çetrefil
mor bir şiir okudum asil ve akıcı okudukça daha bir hoş oluyor emek verilmiş yüreğinize sağlık... 👍👍👍
Tokmak tokmak hickirikda, icses dökülmüs dizelere, kaleminiz daim olsun. Saygilarimla.👍
bir kaç defa okudum şiiri her okuyuşumda dahada buyuk bi beğeni ooluşturdu ve güzelliğinden de hiç bir eksilme olmadı kutlarım abıcım yüreğine kalemine sağlık
Toprak emer diyor Gözüm pınarından saldığım Mosmor olmuş, Elemi, kederi...
Ya ben!... Ya ben!... Nasıl bırakabilirim? Boğazıma düğümlenen Tokmak tokmak hıçkırıkları...
yazanıda okuyanıda yürekten kutlarım güzel bir çalışma kaleminize ve yüreğinize sağlık saygılarımla
baştan sona keyifle okudum / dinledim finali çok anlamlıydı , kutlarım 🙂 nice şiirlerinize ...