Tren İstasyonunda
Sıvaları dökülmüş sarı duvarların yanında
Devşirme bir sundurmanın altında
Kimsenin uğurlamadığı kader yolcuları
Beklemedeyiz...
Üç beş kişi birbirinden habersiz...
Raylara yakın duran kalın paltolu adam
Tüttürdüğü piposunu oynatıyor devamlı
Rüzgarın savurduğu yağmur damlaları
Sıvazlıyor saçsız başını
Endişe dolu küçük ama hızlı adımları
İstasyonu arşınlıyor
Horoz şekerini yiyen çocuğuna sarılmış bir kadın
Delik tabanlarından ıslanmış ayakları
Titremesini durduramadığı kemik yığını elleri
Raylara dikili kalmış ürkek bakışları.
Yanıbaşındaki su birikintisine yansımıştı
Yalnızlığın ruhuna bıraktığı ızdırabı...
Köşede sessiz bir ihtiyar, elinde gazetesi
Burun ucuna düşmüş kavanoz dibi gözlükleri
Buruşuk elleriyle düzelttiği kasketi
Yüzünde ise saklayamadığı kasveti
Ayakta duruşu bile hayata iğreti
Geçmiş seneleri hatırlayışa sebep oluyor.
İçi pişmaniye dolu sepetiyle
Duvar dibine çökmüş bir yeni yetme
Kıvırmış paçalarını ıslanmasın diye
Sessizliği bozan bir ıslık dilinde
Soğuk ayazın kavurduğu teninde
Bakarken içimi ısıtan koca bir gülümseme
Akşamdan kalma bir sarhoş gibi sallanan
Peron yazılı tabelanın altındayım
Boş bir kitap misali gözlerimi kapattım
Küskün düşlerimi üzgün anılarımı arkamda bıraktım
Düdük sesiyle kendime geliyorum
Yetişmek için trene bir telaş başlıyor
Son kampana haykırıyor
Nereye bu yolculuklar ?
Kaçış mı...
İltica mı...
Memleketten uzağa çıkış mı ?
Gurbetten dönüş mü ?
Nereye bu yolcular ?
Yeni başlayışlara...
Sorgulayışlara...
Hesaplaşmalara...
Yüzleşmelere...
Ödeşmelere...
Mülteci mi ?
15.06.2007
çok güzel bir betimleme sıcacık bir anlatım..
Nereye bu yolcular ? Yeni başlayışlara... Sorgulayışlara... Hesaplaşmalara... Yüzleşmelere... Ödeşmelere...
Mülteci mi ?
Bir kalabalık şarkısı nağme ayrı ama hepsinin kaşığı aynı!
insanlar aslında benzerler birbilreirne kalabalıklarda bile.. güzel şiire tebrikler👍👍👍👍
Sıvaları dökülmüş sarı duvarların yanında Devşirme bir sundurmanın altında Kimsenin uğurlamadığı kader yolcuları Beklemedeyiz... Üç beş kişi birbirinden habersiz...
Raylara yakın duran kalın paltolu adam Tüttürdüğü piposunu oynatıyor devamlı Rüzgarın savurduğu yağmur damlaları Sıvazlıyor saçsız başını Endişe dolu küçük ama hızlı adımları İstasyonu arşınlıyor
Horoz şekerini yiyen çocuğuna sarılmış bir kadın Delik tabanlarından ıslanmış ayakları Titremesini durduramadığı kemik yığını elleri Raylara dikili kalmış ürkek bakışları. Yanıbaşındaki su birikintisine yansımıştı Yalnızlığın ruhuna bıraktığı ızdırabı...
Köşede sessiz bir ihtiyar, elinde gazetesi Burun ucuna düşmüş kavanoz dibi gözlükleri Buruşuk elleriyle düzelttiği kasketi Yüzünde ise saklayamadığı kasveti Ayakta duruşu bile hayata iğreti Geçmiş seneleri hatırlayışa sebep oluyor.
İçi pişmaniye dolu sepetiyle Duvar dibine çökmüş bir yeni yetme Kıvırmış paçalarını ıslanmasın diye Sessizliği bozan bir ıslık dilinde Soğuk ayazın kavurduğu teninde Bakarken içimi ısıtan koca bir gülümseme
Hepsini alacaktım çünkü gerçekten hepsini beğendim..
Süperdi ya..Tebriklerim şaire saygılarımla..! 👍👍👍👍👍👍👍👍👍👍👍👍
Sıvaları dökülmüş sarı duvarların yanında Devşirme bir sundurmanın altında Kimsenin uğurlamadığı kader yolcuları Beklemedeyiz... Üç beş kişi birbirinden habersiz...
terminalde sonkez yüzünü gördüğümde yanağın otobüs camına yapışmış o bakmaya kıyamadığım zerdali gözlerinden deniz gözleriden sel gibi yaşlar süzülüyor hıçkırığım her yanda yankılanıyordu der murat incenin bir şiir onu hatıroladım okurken
çok güzel bir şiirdi abla
yüreğin kalemin dert görmesin cnm
İçi pişmaniye dolu sepetiyle Duvar dibine çökmüş bir yeni yetme Kıvırmış paçalarını ıslanmasın diye Sessizliği bozan bir ıslık dilinde Soğuk ayazın kavurduğu teninde Bakarken içimi ısıtan koca bir gülümseme 👍👍👍👍 yüregine saglik cok güzeldi siiriniz sayglar👍👍
Tebrikler Yureginize saglik...