Tuşlar ve Yönetmenler
piyanonun başında öylece durmuş neye bakıyorsun
korkutuyor beni bakışların
bu kadar sabit bu kadar ölü bakamaz hiç kimse
ellerin sanki ilk insanı görmüş gibi basıyor tuşlara
siyah-beyaz
çoğunlukla beyaz
baktığın yere bakmayacağıma yemin ederim
sana bakmak daha makul şu an
büyük kalın camları olan bu kocaman ev ne kadar da sonbahar kokuyor
d/evrim kokan tuşlara basman ne kadar tehlikeli ve bu yüzden ne kadar cezbedici
beyaz takım elbisen ilham kuşlarını uçurmuyor mu
gök gürlerken yağmur şıkırtıları arka planda tınlıyor
tıpkı sağ elinin asıl parçayı çalarken sol elinin yaptığı gibi
müzik dinlerken enstrümanı unutuyorum ben
sen çalarken unutur musun peki
his mi bu gelen sesler
kurallı sıralamalar mı
yoksa sesler parmak izlerinden mi gelir
yer yer yağmur seni bastırıyor
tanrı da müziğini icra etmekte
tanrının elleri bulutlara dokunuyor
siyah-beyaz
çoğunlukla siyah
kulağımın duymak isteği notalara basıyorum
ellerim sansürlü
insanların duymayı arzuladığı güfteler yazıyorum
"yönetmen" kestik diyor
kolları mı
yağmur sesini duydukça yorgana biraz daha sarılıyorum
ateş çıtırtıları soğuk odada terletiyor koşullanmış vücudumu
yemek masasında uyumak ne kadar da sakıncalı
bundan sebep arzuluyorum burada uyumayı
"insan yönetmenleri" ne kadar garip
normal olanı yasaklayıp ağzımızın suyunu akıtıyorlar
senin baktığın taraf günah
yemin ettim bakamam
ama istemiyor da değilim notalara basmayı
acemi ellerim piyano tuşlarının üstünde
basıyorum rastgele
siyah-beyaz
ve fakat çoğunlukla yas/ak
Sağolun hocam, sizde yazın okuyorum 😙
Hocam her eklediğiniz eserde farklı bir mânâ iklimine dalıyoruz. Lütfen yazmaya devam edeniz. Işık yanınızda olsun.
teşekkür ederim 🙂
konulara farklı açılardan yaklaşan şiirleri her zaman seviyorum, hele ki genç arkadaşlarımızın kaleminden çıkınca
kutlarım👍
Teşekkürler 👍