Tut Şair Şiirimin Ucundan
Uzak bir şiirin göz kırpan gülümseyişinden bakıyordum hayata.
Her taraf bataklık...
Kalp izinde sinsi adımlar taşıyan yaklaşımlar peydahlanmıştı.
Kırmızı bir goncanın yapraklarına sıkışmıştı gözyaşı.
Gökkuşağı üç rengini çekmişti semadan,
Karanlıktı gün.
Yağmur kirletiyordu toprağın bedenini
Ve deniz mavi değildi artık, gökyüzü kan.
Riyanın hükmettiği hangi beden gözünde nem barındırır,
Hangi güneş aydınlatır fikrin karanlık tarafını
Deniz mavisini gökyüzünden alır biliriz.
Rahminde kan taşıyan semadan mavi denizler doğmaz.
Tut şair, şiirimin ucundan.
Belki ufka umut ekeriz .
Di'li geçmiş zamanlarda aşk anlatılırdı gelinlik kızlara
Tanrısal bir efsane tadında.
Gündüzün kovalandığı saatlerde akşam sefası kokardı komşu bahçe.
Demli bir çayın da hatrı vardı,
Güleryüzlü sohbet eşliğinde.
Bir bayram sabahına saklanan gülüşlerin dünyasında soluklanıyoruz.
Aşklar dile düşmüş,
Sevgiler tensel bir paylaşımdan fazlası değil artık.
Çekin elinizi dünyama getirdiğim umuttan
Tut şair, şiirimin ucundan
Belki aşkı maviye boyarız.
Alanların tozlu kavgalarında fikir büyürdü bir zamanlar.
Silah kalemdi,
Cephane sözcükler.
Onur satılmazdı mesela rakı balık sofralarında
Lüks bir araba anahtarı açmazdı dostluğun içindeki sır kapısını.
Şimdi katline ferman düşülmüş fikirlerin.
Diller kelepçeli,
Sözcükler sürgünde.
Tut şair, şiirimin ucundan
Belki bilinmeyen bir dil buluruz özgürlüğe.
Hadi dök kanında dolaşan pisliği, kurtul irinlerinden.
Yeşil bir zamanı, kızıl bir güneş selamıyla karşıla
Aç göğsüne düşürdüğün yaraların matemini.
Bir tebessüm et dünyanın gölgesine
Aşık ol örneğin,
Bir güvercin uçur özgürlüğün koynuna.
Kanat çırpmayan kuş özgür değildir usta.
Tut şair, şiirimin ucundan
Kim bilir..
Belki özgür uyanırız yarına.
UĞUR YÜCE
/Aşık ol örneğin, Bir güvercin uçur özgürlüğün koynuna. Kanat çırpmayan kuş özgür değildir usta./
Bu kısmı kendime sakladım..
Eyvallah Şair.. Saygıyla..