Unutturma Kendini Bana

Unutturma kendini bana,
Ne bileyim arada kokunu bırak,
'Bir gören olur' telkinleriyle
sarılıp kokunu sinemediğim yollarıma.

Dudağıma kondurmaya çekindiğin rujunu sür mesela,
yeşili yaz yangınında çalınmış dağlarıma.
Her gözüm iliştiğinde
ala boyansın gönlüm bir kez daha.

Ve sakın benli günlerin güneşini yâd edip ağlama.
Kirpiklerinden inen yaşlarla buluşmasın eğik başım,
yanındayken elimi cebime hapseden kaldırımlarda.

Git ve kızıl saçından bir tutam bağla,
Karahisar'ın yorgun eteklerinde gelişini bekleyen dilek ağacına...
Neme lazım "yine tutmadı" sitemiyle boğacakken ağacı,
ağacın cevabı niteliğinde çıkar karşıma.

Veyahut uyku mahmurluğunu üzerinden atamamış,
gecenin üç beş nöbetine bırakılmış gözlerimi ovuştururken.
Simitçinin nidasıyla ürküt solumu, düş kulağıma.

Ya da sabahın sekizinde benimle aynı simide uzan.
Dokun usulca, geceden hazırlanmış ojeli tırnaklarınla.
Soğuktan kanı çekilmiş,
yazmaktan nasırlı parmaklarıma.

Öğle sıcağıyla bulanmış beynim,
sigara nöbetini kalk borusu edasında çalıyorken
Ceketimin ceplerini paket arayışıyla paralarken.
Nikotin sancılarının bitişi gibi belir damarlarımda.

Hiç biri mi olmaz?
O zaman gecenin hüznüne korku katan
baykuşun çığlıklarıyla gir gönül yatağıma.
Atayım çarşaflarımı taş niyetine,
esaretinden kurtulamadığım duvarlara.

Ve bir kez daha sarılayım korku terleri dökerken
her zamanki gibi 'Sen Hikayeleri' fısıldayan yastığıma.

10 Mart 2011 50 şiiri var.
Beğenenler (14)

Henüz beğenen olmamış...

Yorumlar (11)