Ürkütür İçimi Yalnızlığım
hangimiz gördü
kıyametin içinden akan dereleri / bulanık
sularında oynarken çocuklar üstelik / hangimiz
gördü içinde yıkanan günahları?
insana dair sorgulanacak çok şey var / akıl
dolaşır başıboş kentin sokaklarında.
sıralanır insanlar tapınak yollarına / merdivenler
salkım saçak / gencecik çocuklar
sarkmış yarıbele kadar / korkuluklardan
sarkan akıl / kim görür sokakların günahlarını.
kapı kollarına asılmış bir ekmek kadar
basit değil / hadi
geç özgürlük türküsü söyleyerek
karşı köprünün altından / daha
dün öldürülmüştü Ali İsmail.
hangi tablo bekler insanını resim atölyesinde
ya da yazılmış şiirler/ nerede
çeşit çeşit gazeteler geçmişten gelen?
ürkütür içimi yalnızlığım, sessizliğim tadımdan öte.
ihtişamlar!
en parlak yıldızınki kadar düşer kıyamete / biz
geleceğe akacak temiz suları beklerdik / geceye
kar tanecikleri düşerken sıkışıverdi araya yağmurlar.
görürüm resimlerden çocukları,
görürüm bir silah ve adam /
şafak vakti vurulurum /
bedenimdir, düşer gelecek.
bir şimşeğin çakması ile dönüşür alev topuna gökyüzü
mermi sesleri... yerde yatan bir adam!
cennet yağar düşlere, ya bedenlerdeki kan?
ben cehalet diye haykırayım, sen anlat en baştan
ürkütür içimi yalnızlığım, sessizliğim tadımdan öte.
Bursa Aralık, 2016
Hani bazen okur da insan kilitleniverir sözcükler dilinde
satırlara odaklı kalır mekan susar donar zaman
Mükemmel bir finale imza atan kaleme saygılarımla👑👑