Uslanmaz Aşık
Dün gece
Kalbimdeki hayalinden cesaretle
Kapkaranlık odamın tavanına çizdim resmini
Hiç bir farkı yoktu
Daha önce çizdiklerimden
Her zamanki gibi güzeldin
Bir ara
Ve hiç utanmadan
Vücudunun tüm kıvrımlarında dolaşıp
Bütün çıkıntılarını hissettim ellerimde
Hem de uslanmaz bir aşık gibi
Sonra
Süzüp bütün vadilerini gözlerimle
En ücra köşelerindeki erguvanları seyrettim
Romantik bir hayalperest gibi
Ve bütün uykusuzluğuma rağmen
Hatta her yer kapkaranlıkken
En dik yokuşlarında tıkanıp soluk soluğa
Tutuklandım en karanlık çıkmazlarında
Azgın bir anarşist gibi
Daha önce uğramadığım
En kuytu köşelerine girip çıkıp
Mısralar düzdüm eşsiz bedenine
Yitik bir şair gibi
Bütün mahmurluğuma rağmen
Delice bir cesaretle
Ve edepsiz bir asi gibi
Çocukça yuvarlandım tüm yeşilliklerinde
Yıldızlardan taç kondurup kâküllerine
Batık gemilerimle
Yunuslarımı yarıştırdım
Ölü bir ressam gibi
Masmavi gözlerinde
Gövdendeki kesik çimen kokunu doldurup sineme
Göçebe kuşları yolcu ettim eteklerinde
Antika bir filozof gibi
Hayal meyal hatırlıyorum şimdi
Atkuyruğu yaptığım saçlarına
Toka niyetine takıp Haliç’i
Uyudum usul usul
Ey sevilesi şehir İstanbul
.
.
Tebrikler,
Yani diyorum başkada anlatamıyorum.Keyifle okudum günümü doldurdun.Yüreğine kalemine sağlık
Bir şehri yaşanır kılan içinde barındırdığı sevdikleridir insanın çok güzeldi Kutlarım Uğur bey
Ne güzel şiir. Tebrik ederim Uğur Bey. 🍀
Yüreğine, emeğine sağlık Uğur Bey! İstanbul böyle anlatılmamıştı önceleri! Kutlarım..!