Üşüyen Ayaklarını Isıtabilmeliydim Bir Çocuğun/ Hayata İnat
( I )
Yaz diyorsun bana;
Yaz içinde biriken tüm kini,
Tüm hastalıklı düşünceleri
Ve belki de kıyıda köşede kalmış ümitlerini.
Yaz diyorsun,
Korkmadan kaçamak bakışların kekremsi tadından
Ve hayaline sığınıp düşsel dokunuşların,
Bulutlara hibe et diline dolanıp kalmış hüzünleri,
Hibe et ki;
İlk yağmurlarla birlikte karışsın
Ellerin kadar çatlamış topraklara.
Anlat diyorsun hiç bıkmadan,
Anneliğinden dem vur misal,
Koklamaya kıyamadığın kızını anlat,
O'na içinde biriktirdiğin masalları
Ve sonunu hep mutlu kılmaya çalıştığın yaşanmamış aşkları.
Kaderinin o'nun kaderi olmasından yana kaygılarını
Ve hayata sadece o'nun için nasıl tutunmaya çalıştığını.
Tüm kabullenişini ve görmezden geldiğin tüm kibirleri...
( II )
Şimdi susuyorum tüm dileklerine rağmen...
Huzursuz bir bekleyişle,
Yazamadığım ve anlatamadığım her şeyi kendime susuyorum.
Sokak çocuklarının tedirginliği
Ve açlığı yerleşmişken kendini bilmez yüreğime nasıl konuşabilirim,
Nasıl yazabilirim kendimi hükmünü çoktan yitirmiş benliklere?
İçindeki tüm kadınları terk edebilmiş bir sevgili hayal etmiştim oysa.
Öylesi yalın ve öylesi çıplak...
Daha öncesinde sevişmenin hazzına varmamış kadar bakir
Ve bedeni bedenime değerken gözlerini kapatmayacak kadar
Hayali ben olan bir sevgili...
Tanrı katından indirilen söz kadar gerçek olmalıydı
Ellerime bıraktığı gülüşler,
Ben gökyüzünü arsız fırça darbeleriyle
Alaca renklere boyamalıydım düşlerimden pay biçip.
Ağlayabilmeliydim doya doya.
Yelesine yapışıp o ulaşılmaz yılkı atlarının,
Rüzgârına kapayabilmeliydim gözlerimi korkusuzca.
En içgüdüsel yanımla
Üşüyen ayaklarını ısıtabilmeliydim hayata inadına direnen bir çocuğun...
( III )
Ruhumdan ruhuna bir göç hikâyesi olmalıydı yazdıklarım.
Toplayıp pılıyı pırtıyı arda bakmayacak kadar yaralı,
Ama ufka b/akabilecek kadar kararlı olmalıydı
Çoktan yerini terk etmiş g/özyaşlarım...
Ağustos'2009 Aydın...
İçindeki tüm kadınları terk edebilmiş bir sevgili hayal etmiştim oysa. Öylesi yalın ve öylesi çıplak... Daha öncesinde sevişmenin hazzına varmamış kadar bakir Ve bedeni bedenime değerken gözlerini kapatmayacak kadar Hayali ben olan bir sevgili... Tanrı katından indirilen söz kadar gerçek olmalıydı Ellerime bıraktığı gülüşler, Ben gökyüzünü arsız fırça darbeleriyle Alaca renklere boyamalıydım düşlerimden pay biçip. Ağlayabilmeliydim doya doya. Yelesine yapışıp o ulaşılmaz yılkı atlarının, Rüzgârına kapayabilmeliydim gözlerimi korkusuzca.
harukulade bir anlatım
başka yaşamlara götürüyor adeta insanı içine hapsediyor okuyanı
yanlız bu şiir en az üç kez okunmalıdır
o zaman daha bir anlamlaşıyor
tavsiye edrim ben okudum ve çok çok etkilendim
tebrikler aylin başdemire
Tebrikler, güzeldi.