Uzakların Türküsü...

Dağlarında mavzer çığlıkları, yurdumun...
Her dem pusatsız ayrılıklara gebe...
Usumda yarım kalan gençliğin son karesi
Yollarına koşarım...
Dağlarda yarım kalan özgürlük şarkım
Her nefeste yankılanır...
Elimde kelepçeli aşkı(m)n,
Mayınlı yolların patlamaya hazır
Bense sarılırım hasrete sesim yankılanır...




Her adımda ah etsem,
Dilim dolaşır karışır karanlıklara...
Sehere soyunan sancılı hicran
Alır beni kollarına...
Ay doğarken tepeden
Gözlerin düşer yâdıma...
Parçalansa da yürek acıyla
Mor dağlar koşar bir çırpıda yardıma...
Düşlerimden atamadığım gözlerin
İyi baksın esmer yârine...




Uzakların türküsü bu...
Umut gibi
Özlem gibi
Sen gibi...
Bende bitmek bilmeyen sevda gibi...
Tekrarlar durur dilim aynı türküyü
İnceden sancı dolar içime...
Gözlerin deyince sevilerime
Her yanım yas olur yaslanırım sahipsiz geceye...




?sen ateş ol ben yanayım
Sen yaz ol ben ayaz kalayım...
Uzasın gölgeleri şu ışıkların
Sen tutukla ben hükümlü kalayım...?




Emanetim sana kırık gençliğim...
Ardından hicranla son seslenişim...
Ayazda kalmış yüreğim
Hasret iğnesiyle ayakta...
Hala umut varsa yarından...
Canı çıkmamış seher olsun sana hediyem...
Ben yurdumda sen kuytunda...
Uzakların türküsü çınlasın kulağı(m)nda...




Not: kalbim yine üzgün ?seni andım bu gece?...