Üzgün Atlar Ülkesi
İçimdeki atın ayağını sen kırdın
Kim vuracak
Üzgün atlar koşuyor uykularıma
Bir tren geçiyor kalbimin ince sızısından
Son istasyonu olduğum bu yol
Bu yangı bu feryat
Bu susku ve bu kuş uykusu
Bir çıban telaşıyla patlıyor kaburga boşluğumda
-Söz geçmişim okunuyor bir mermerin o gri duruşunda-
Yolculuklarda buldum bir yanı çocuk
Bir yanı yıllar yorgunu o muazzam gözlerini
Üzgün atlar konuştu benimle
Sen duymuyorken
Şarkılarım trenden atladı
Raylar can revan
Hadi bana şiir söyle
Şarkı oku gece biterken
Atları sür
Rayları koştur
Sarılmadan ayrılırken
Biz seninle alışılmış sözler ötesiyken
Gözlerimden okşa ağrıyan kalbimi
-bir intihara bilek oldu kalbim
oysa kalbim
senin ellerindi sevgilim-
Toynakları kırık atlara çarpıyor trenler
Katledilen bir kavmin son sesi oluyor aşk
Ölüm hep zamansız
Mekânı yok hiçbir yokluğun
İçimdeki atın ayağını sen kırdın
Kim vuracak
-üzgün atlara ülke oldu kalbim
oysa kalbim
senin cennetindi sevgilim-
Senden sonra yazılacak bir şiir kalsın istemedim bu yüzden
Yüzünden, ellerinden, cennetinden kovulan ben
Atlayıp son vagondan
Vurdum o çok sevdiğim atları şakağından
Hadi bana bir mezar çağır
Bağır içindeki terkedişi
Olmayan şarkımızdan ağıtlan
Sonra git
Çıkıp sana koştuğum bütün kapılardan
-bir cellada kimlik oldu kalbim
oysa kalbim
ürkek bir çocuktu sevgilim-
Her şiiri sevmem ama bu şiiri sevdim, alkışlıyorum...
tebriklerimle
Senin şiirlerini okumayı hep sevdim Züleyha. Bu şiiri de ayrı sevdim.
"Bir çıban telaşıyla patlıyor kaburga boşluğumda..."
Anlamlı bir çift mısradan daha güzel ne olabilir? İçimizden...
Züleyha Selçuk, iyi şiirin nasıl düzenleneceğini biliyor. O'nun şiirinde gürlek bir ses var. Müzikalitesi gâyet tartımlı. Dize kurgulamadaki ustalığı ise, başka bir övgüyü hak ediyor.