Varım-sız
Yeni yol yoktur!
Birileri gelip çiğnemiştir yeni saydığın zamanları.
Yol durur, varımsız-dır,
Bağlantısallaştırılmış karşıtlık,
Çıkarsız-dır.
Taşır bu yapısal yükü, icbar edemez.
Kelimelerin altına uzanmış, yırtık sancılar içinde.
Çeliğin soğukluğuna batırmış cümlesini,
Bütün donukluğuyla, avazı bastırılmış, kısık sesli bir varıştır yol sandığın.
Gitmez.
İpek sesli, leylak kokusunun uysallığıyla çeker kendine.
Bağrında uzun saçlı zifir.
Soyduğun bir günün yüklüğü kadar artık
Bedevilerin çöllerde ezberlerine düştüğü kayıp şiirler kadar yalnızdır,
Zifir saçlı kadın, çölde ezber, leylak kokuşlu
Yol karşılıksızdır.
Yol çıkarsız-dır.
Dinler, ama ses etmez...
İpek sesli, leylak kokusunun uysallığıyla çeker kendine. Bağrında uzun saçlı zifir. Soyduğun bir günün yüklüğü kadar artık Bedevilerin çöllerde ezberlerine düştüğü kayıp şiirler kadar yalnızdır, Zifir saçlı kadın, çölde ezber, leylak kokuşlu Yol karşılıksızdır. Yol çıkarsız-dır. Dinler, ama ses etmez...
zaten hepimizin gittiği yol meçhule değilmidir
çok çok güzel bir anlatım
şiir benim hoşuma gitti kutlarım tuba aydın ı