Vaveyla

"Göğsümde olmasaydı kanlı bir acı, ne yaşamak anlatırdı ölümü ne darağacı.
Onun için sahibine emanet ettim içimdeki sessizliği.
-O bilirdi her şeyi."

Ciğerime batan bi'şey
bi'şey vardı biliyorum
engeli özgürlüğümün
nefesimin veremli yanı sanki
korkusu ölüm ülkesinin yalnızlığından
yine de
-inna lillahi ve inna ileyhi raciun- demeli insan

-Yüzünü ne kadar özlemişsem-
Yüzümün yansımasını görmeyeli çok sabah oldu aynalarda
ellerimle kırmasam ve kanı damlamasa avuçlarımdan
içimde büyümese yokluğun
ve unutsam saçlarının kokusunu
dayanmak mı kalırdı acının vav haline
sırlı katillerin ardında
kapının ötesi öyle soğuk
pencereler ıssız
-geçmiyorsun bu kent gibi aklımın içinden-
kuşlar habersiz olup bitenden
kopmayan vaveyla yüzümde ve gökyüzümde
sakinim
boynuna sarıldığımın resmini çiziyorum buğusuna
saçlarına gelince
yine parmaklarım titriyor
okşadığım gibi çizmeliyim oysa
-gün gibi aklımdasın-
çizemiyorum
yine kan revan
yine kırılan aynalar aklımda

Yarın yok belki
söylenmemiş bir sürü şiir
çınlamayacak kulaklarında
ne acı ve ne saçma değil mi
gizli kalacaksın
sessiz neden ve sağır ve ağır adımlar
sen uykusuz
ben ölümlü
sevdik birbirimizi
-yürüyelim mi-
ellerimiz sıcak tutsun bu soğuk mevsimi
üryan ve masum
geçelim en namert yanından ayrılığın
yarın
'sen' olmazsa
boş kalacak herşey
d/olmayacak


Miracının kaçıncı sabahıdır elin aşka uzanalı
bense yorgun bedenimle son kuyusundayım Yusuf olalı
-güneş düşmüş-
bencildi kıyamet
-yetmiyor susturmaya yalnızlığımı-
benim için geliyor olmalı
-yüzleşemiyorum hala aynalarla-
solgun yüzlü insanlar görüyorum kırıklarından kanayan
k
o
r
k
u
y
o
r
u
m
biraz daha ölmeli miyim ateşin can evinde şehvetli bakışlarla
belki daha sancılı kendim vakitleri değmeliydim gökyüzüne
-orası hala boş-
bilmem bu acının tarifini
hislerim yüzümün çiziklerine gömülü
tebessümle giden bir selamım İsmail'den İbrahim'e
söyle aklın kalbine hükmetmeden önce
aşık diriyken ölür mü
oysa gece
siyah bir gelinlik üstümüze
-güneş karası saçlarına düşmekte-

kendimi atmasam kovulacaktım belki de kendimden

parmaklarımın ucundaki uzaklığını düşündüm sonra
avuçlarından dua içtiğim sabahları birde
gülüştüm
yorgun bir kent ve en yorgun sokağında
öyle geçtim kaldırımlarından
nedeni acıma değmeden
süngülenmeden göğsümdeki çocuk
cehennem zebanileri gelmeden
dağ eteklerinden dökülene kadar gün sağanağı
suskun bir kız görene kadar koştum sonra
bölüştük bir hiçte
kahverengiye boyanana kadar gözlerim
hiç susmadık
birde kuşlar vardı tepemizde
birde kuyular ayaklarımızın dibinde
birde çığlıklar aklımızda
yorgun bir kent ve suskun bir kız
a(ğ)la(ya)bildiğine bizim
şimdi hiç konuşmadan durmalıydı/m/k

"Zordu bekle demek
ki...
az kalmasaydı sürülmezdi yaraya gülümsemek
ve...
parmak izlerin bulaşmış bir inancın peşinden koşmaktayım
beni "Sen" yapan her neyse artık o gün adına yaşamaktayım."


27.03.2015

27 Mart 2015 221 şiiri var.
Beğenenler (7)
Yorumlar (11)
  • Günün Şiirini😙

    Ve

    Günün Şairini👑

    Kutlarım seçki kurulu hak ettiği makama yerleştirmiş bu güzel şiiri..😙

  • 9 yıl önce

    teşekkürler Sermin hanım ne diyebilirim ki, gönlünüzün güzelliği.

    Teşekkürler İlknur hanım,

    Filiz kardeşim, bazı şeyler anlatılmamalı anlatılmayacakta hep sır kalacak... :)

  • 9 yıl önce

    gerçek gerçekler hep mi acıtır şair

    az kalmasaydı sürülmezdi yaraya gülümsemek ve...

    çok beğendim şiirin tümü gibi

    kutlarım günü hak eden şiiri ve değerli şairini👑👑👑

  • Duygular bu kadar mı güzel yazıya dönüşür yüreğinize sağlık Fatih Tahiroğlu

  • 9 yıl önce

    sevgili dost,bazı şeyler anlatılamaz derim ben..ama sen o bazı şeyleri de anlatmışsın,eyvallah kalemine,yüreğini sağlık...