Vurgun-u Firak
-Yalnızlığın pençesinde
ne çok acı doğuruyor
terkedilmişlik duygusu -
Yüzünde
esmer , boz bulanık sessiz bir öfke
dudağının kenarına takılmış
derin efkar kıvrımı
Çok tanıyanı vardı ama
hiç kimsesi yoktu aslında
bakma ; fena halde öksüz O !
Hikayenin neresinde yara aldı
neresinde vuruldu zamanın ?
Hüzünlü , buruk
zehir acılığında bir gülüş
öylece donuverdi bakışlarında ...
derin irdeleme buruk kafiyeyle...
tebriklerimdesin ilaydam..sevgimle
Mısraların boğazına takılır gibiydi...
Sevgimle...
betimleme çok iyi yapılmış...tebriklerimle...
tekrar şiirlerinle vuslata ermek güzel hoş geldin gönül dostu,sevgilerimle..
Yüzünde esmer , boz bulanık sessiz bir öfke dudağının kenarına takılmış derin efkar kıvrımı '
Dudak uçuklatacak kadar fevri,aleni,güzel bir betimleyişti. Bir iç-dış ritueli bu.İnsan bazı zamanlar içine bir ayna tutup o yansıyı yüzüne vuruyor,yüzü bet beniz,yüzü öfkeden kasılmış gözler desen alabildiğine boralı.İşte bu iç'in dış'a tutumu,için ters yüz oluşu.Aynı iç sesler gibi.İçimizdeki seslerin yankı bulacağına kanaat getirdiğimiz bir cephe bulduğumuzda nasıl dudaklarımız her sancılı harf üzere kıvraklığa soyunup,her dökümde bir sus payına bileniyorsa,yani onca ses arasına ses oluryorsa,sesin olmadığı,bir hüsranlı an'a nazı geçecek hal de bu işte,insanın çehresine vuran içi.Bu alıntıladığım tasvir inanın bu anlattıklarımla birebir örtüşecek kadar güçlüydü,tıpkı şiirin bütününde varlık içinde yokluğun sivriltilmeye çalışılması gibi. Çok güzeldi,teşekkür ederim paylaşımdan ötürü.