Ya Şahrut Güneş Dur Seyduna'ya

Sunu;



?Rivayet odur ki,
Şahrud vardığı denizlerde hala
Seyduna türküleriyle uyanmakta,
Seyduna, Şahrud'un gözlerinden kalan
Masalla yaşlanmakta.?


___________________________________





Gökyüzünün göçmen kızıydı Şahrut
Tan vakti kızıllaşan
Seher vakti alaz bakan
Yüzünde perçemi hüzne
Dökülürdü mavi göklerince,
Yağmur bakardı
Ay yakışlı
Yıldız duruşlu
Masaldı Şahrut






Seyduna yeryüzünün asi parçası
Cehennem dokunuşlu
Kurşun bakışlı
Gam duruşlu
Can tikeler gökçe akışı
Uçurumdu Seyduna
Şahrut'un sevdasında




Buluşunca tan çizgisinde gözleri




Ay doğar
Yıldızlar ağlaşırdı
Ayrılık dökerdi gece
Ve iç çekişlerinde depremlenince Seyduna
Şimşek çakanlarını salardı Şahrut hırçınlığınca




Ah dedi Şahrut
Ah Seyduna'm
Şerhine mühürlendim
Bilirim saçlarıma tutkunluğunu
Ayrılığa pay edildi yüreklerimiz
Mahşeri kucaklıyor türkülerimiz
Sesimin sensiz yanında
Zümrüdî efkârımla toprağına karıştım
Zılgıtlandı yağmurum
Yalancı tanların kızılına boğuldum
Ah Seyduna
Sen alnıma sevda diye yazıldın...






Uçurumlarında sakladım gözlerimi
Büyüyen karanlık zindanlarımda
Güneş durdum saçlarıma
Gül düştüm ellerine
Sal kokunu tenime
Martıları gönderdim asi dalgalarına
Yuvasız serçelerin acıdığı uğrağım
Uzayan yoklukların sensiz sessizliğiyim
Tütün vurdum ay bakışlı yaralarıma
Ruhuma nehirler misali akan sevdam
Sensizim perişanım
Sar yarama ümitlerini
Ayrılık bölüşmeden yüreğimizi...





Ya Şahrut dedi Seyduna
Depremlendi soluğum yar duvağında
Tüllerine gergeflendi yangınım
Karanlığa selam dur ay ay
Buluşalım son defa
İki iklim düştü bağrımıza ki
Toprağıma salın durma
Güneş bak bana
Bir sen düş toz duman otağıma
Son defa!
Son defa tebessüm buyur yalnızlığıma
Ve gönlünü bırak bir damla suyuma
Şehriyarım Şahrut'um
Alsam ölümsüzlüğü kulaklarından
Buluşsak seninle alaz yakanlarında
Değer Şahrut'um değer güneşte sarmalanmaya...





Dinle dedi Şahrut Seyduna'sına
İki yitik coğrafya bize ağlıyor
Bak ki kederli bir türkü yokluğumuza çağlıyor..
?ayrılıklar sevdadandır?
Gözlerin Seyduna yüreğimde şahandır
Göğsüme saplandıkça yalın ayak bir veda
Kızıl başlı mehtaplarım kapkara...





Ay bakışlım Şahrud'um
Uçurumundayım
Hazana çevrilen uzaklıklarının Hazal vurgunlarında
Tenimde sararmış uçurum yanıklarım
Asi bir hıçkırık durmadan köpürür içrelerimde
Ateşten gölgeler adımlar oluklarımı
Sensizliğe divaneliğim sürgülendi
Sulusepken bir yağmur düş gözlerime
Söndür çöl ateşlerini
Seninle yıka beni
Bekliyorum kaç asırdır
Gel hadi...





Karanlık bir namlunun titrek arpacığında
Sızlanmadan
Bir görümlük yağmur dök avuçlarıma, bakışlarını kaldır da
Arala kapıları ya Şahrut
Dokun Seyduna'nın kök salmış ahlarına...




Şiire ses olan sevgili dosttum Hayatcan ÖZTÜRK'e sonsuz sevgilerim ve teşekkürlerimle

19 Ekim 2009 326 şiiri var.
Beğenenler (20)

Henüz beğenen olmamış...

Yorumlar (18)
  • 15 yıl önce

    Ah dedi Şahrut

    "ahh şahrut" bunu duyunca bi hoş oluyom ben çok güzeldi tebrikler 👍👍

  • 15 yıl önce

    harika bir nazal bacı şiiri

    ve harika bir yorum

    iki dost yüreği kutlar

    saygılar sunarım

    sevgiyle kalın

  • 15 yıl önce

    diken diken okudum.... hazal, masal mıydı, şiir miydi, efsane miydi, neydi ? fena sardı.....

    kutlarım kalemini

    tebrikler,👍👍👍