Yâd Ettikçe Yanarım
Dört mevsimin içinde kim tanımaz hazanı
Her köylünün evinde kaynar bulgur kazanı
Eşe dosta çocukla bir bir haber verilir
Halı kilim toplanır çayırlığa serilir
Kazanların içine sarı buğday dökülür
Tezek çalı ne varsa kor ateşte yakılır
Burcu kokulu buğday kazanda göbek atar
Sabırsıdır çocuklar ana çanağa katar
Bir çanağın başında toplanırken on çocuk
Ana derki kaynasa pişiverse çarçabuk
Ak çarşafın üstüne sarı altın dökülür
Dört bir yana yaymaya nazlı dizler bükülür
Yel değer bulgur kurur değirmende çekilir
İçini doldurmaya ak keseler dikilir
Bulgurun bitmez nazı bir birine ulanır
Seyrek kalbur içinde nazlı nazlı elenir
İrisiyle düğüsü birbirinden ayrılır
Hazan yeli önünde omuzlardan savrulur
Doldurulur keseye kilerlerde saklanır
Güvelenmesin diye arada bir yoklanır
Karlı kış günlerine hazırdır artık azık
Ben bunları unuttum yazık ki bana yazık
Metropol şehirlerde çoktan bozuldu düzen
Dört bir tarafım beton ne bulgur var ne kazan
Nasıl unuturum ben köyümde ki dünleri
Yâd ettikçe yanarım özlerim o günleri.
Düğü;İnce kısırlık bulgur.
Eski kuşakların unutamıyacakları anılardan birini dile getirmişsiniz kutlar yanaklarından öperim."gençler gelecekle,ihtiyarlar da geçmişle avunurlar"
👍👍👍Kahvem ve bestelenmiş müziğim eşliğinde bir Safiye Samyeli şiiri okumak büyük bir zevk benim için 👍👍👍