Yalnızlığım Ve Sen
özlemin
kurak iklimimin yalnızlığıyla buruşup solan
can veremediğim boynu bükük bir sarı gül ,
katran karası hüznün sesi çığlık çığlığa
kan yürümüyor yosun bağlamış damarlarım ,
bakan gözlerin her biri yabancı
öylesine silik ve öylesine soğuk
en ağır yalanlar var dilinde resimlerin ,
nasırlı mavi düşlerimde üşüyor parmak uçlarım
küskün ruhum serseri kapısında hırçın
akıp giden zaman
avuçlarımda tutamadığım bir nefes
hep laciverde tutuklu ufuk çizgisi ,
direnip yaşama
doğrulmaya hevesliyim yine de
kırık dökük umutlarımın izini sürüyorum
dikenleri ellerimi ne denli acıtıp yaksa da
...
yerde sürüklenen kuru ağaç yapraklarına
buruk kokusu sinmiş tez gelen sonbaharın
öterken çatlayıp kalmış
yazdan kalan ağustos böcekleri
sırtı yarık
öylece kalakalmış dalların üstünde
toprağın altında kaç yıl bekledikten sonra
sevinçle aç dünyaya gözlerini
sonra da yalnızca bir ay yaşa
hem de bağıra çağıra
nasıl bir sevda bu
nasıl bir rüya ?
sevinsin karıncalar meydan onların
kulakları dinleniyordur şimdi artık
...
çok yazık !
'Sarı Eylül'ü bile ne çabuk uğurladık bu yıl
daha tadını bile çıkaramadan ,
güneşin gülen yüzü daha bir uzakta
günün ömrü git gide azaldı
geceninki hiç durmaksızın artarken ,
dönüşüme ayak uydurmakta güçlük çekiyor
mevsime yorgun düşmüş
yaz vurgunu yanık yüreğim ,
kaç günden beri pencerem kapalı
odam ışıksız
limanımda demirli içimdeki sızı
yokluğun ne büyük yangınmış meğer ?
kulağı hala o eski mahur bestede
küflü yalnızlığımın ,
ürkek bakışlarının kuytu gölgesini arıyor
hem de köşe bucak
dinlediğim tüm şarkılar gözyaşı kokusunda
sokak köşeleri suskun
ıslak kaldırımlar ıssız
tozlu yollar sensiz
ben sensiz ...
tüm ışıltılı sözcükler darağacına asılı
dil düğüm düğüm
gönül yorgun anılar sayfasında bezgin
nasıl bir aceleye tutsaksa
daha gün batmadan ay doğmuş bile
içimde yeşeren her kış filizi
sımsıkı sarıldığım yeni bir umut ,
sevgini büyütüyorum içimde doyumsuzca
üstelik her yeni doğan günde
yılmadan
bıkıp usanmadan
hem de yapayalnız
kaç güne ıska geçmiştim oysa
bir bilsen sen
kaç sabahı küstürmüştüm kendime
gecelere olan tutsaklığımdan
elimde değil işte
ne sabah , ne gündüz , ne gece
adın
kurumuş suskun dilimde boğuk bir hece
esen her yel saçlarından bir tutam koku
yağmur
kirpiklerinden damlayan tuzlu deniz suyu
gözlerindeki ateş gibi
gökyüzünde çakan şimşek
nasıl bir yalnızlık bu
sensizken bile ?
nasıl bir sensizlik
üstelik yalnızken ?
anla artık sevdiğim
ne söylesem yalan
ne söylesem boş , inanma !
çoktan içli dışlı olmuşuz seninle
hala farkında değil misin yoksa ?
ki !
bırakmam seni
bırakamam sevdiğim
ayrılamayız bu saatten sonra
her şeyinle bendesin sen aslında
yani hiç gitmemişsin gibi
hep buradaymışsın gibi
yanımdaymışsın gibi
gözlerinle , ellerinle , kokunla
gülüşünle , saçlarınla , edanla
hem içimde , hem dışımda
şuracığımda
sol yanımda
yanı başımda...
10 / 2009 SIĞACIK
Sesiyle dizelerime can veren değerli arkadaşım Semiha EFE Hanımefendi ' ye içtenlikle teşekkür ederim . Sağlık , mutluluk ve de hep ama hep sevgiyle kalması dileklerimle...
yürekten tebrikler üstad
saygılarımla...
içten,güzel bir anlatım...
tebrikler.
sevgiler.
kulağı hala o eski mahur bestede küflü yalnızlığımın , ürkek bakışlarının kuytu gölgesini arıyor hem de köşe bucak dinlediğim tüm şarkılar gözyaşı kokusunda sokak köşeleri suskun ıslak kaldırımlar ıssız tozlu yollar sensiz ben sensiz ...
sonbahar yalnızlık ve duygular
harman olmuş ortalık toz duman tebrikler çok güzeldi 👍👍👍👍👍
duygu seli okudum 😙 guzel bir donus olmus sayfaya hak ettigi degeride gormus👍 kutluyorum sevgiler selamlar👧
ki ! bırakmam seni bırakamam sevdiğim ayrılamayız bu saatten sonra her şeyinle bendesin sen aslında yani hiç gitmemişsin gibi hep buradaymışsın gibi yanımdaymışsın gibi gözlerinle , ellerinle , kokunla gülüşünle , saçlarınla , edanla hem içimde , hem dışımda şuracığımda sol yanımda yanı başımda...
Bu kadar söze ne gerek vardı usta, bütün sır bu sözcüklerde saklı değil mi? Zaten şiir yerini bulmuş ben buradayım diyor. Kaleminiz daim olsun.