Yarımlar Ve Yarınlar

ateşle çevrili surların içinde başka kaleler var;
yağmurla yıkılsa da alevler
kolay çökmez
devrilmez sevgili duvarlar...

bir elimde yüreğim vardı benim
bir elimde keleş;
sanma ki bu dünyada beleş
ve bir keş gibi yaşadım...
taş da taşıdım sırtımda
belalı baş da gezdirdim yorgun omuzlarımda.
sevdiğimle yürek yüreğe vuruştum
katık yaptım gözyaşlarını
nazını nar tanesi gibi topladım
sitemini şarap ettim masamda;
ama çatık kaşlarını yediremedim kendime.

yıllardır sindiremedim ihanetleri
avaz avaz haykırmak istesem de fikrimi
duyulmuyor sesim
yorgunum biraz.

isterseniz
lime lime edin beni
kırk azgın katıra bağlayın
kırk kör satırdan geçirin şimdi,
dilerseniz soyun derimi güneş altında
sökün kalbimi
dökün kanımı aç yarasaların önüne.

kavgam da yarım kaldı
sevdam da...

ben kavgamı terk ettim
sevdam da beni...

yürekliyseniz
vurmalısınız yüreğimi!

öldürmelisiniz benden kalan son zerreyi...

yoksa
aşkım da dirilir
fikrim de;
tarihe kolay gömülmez
taşlara yazılmaz ismim,
genlerimde var savaşmak
silinmez inançlarımın izleri.

ve yağmurla yıkılsa da alevler
devrilmez sevgili duvarlar.

yarımlar ölmüş sayılmaz
yarınlar da var!