Yaş Otuz
Yaş otuz,
Dante gibi yarılayamadan yolu,
Ölüyoruz.
Savaşlardan hep nedense,
Mağlup çıkıyoruz,
Sevdalar saplanıyor kalbimize,
İçin için kanıyoruz,
Aşkın gazelleri ellerimizde,
Yaşlanıyoruz.
Yaş otuz,
Vurulup bir sevgilinin gözlerine,
Seriliyoruz,
Yalancı sevdaların sahiline,
Vuruyoruz,
Ölü dalgalarla birlikte,
Savruluyoruz,
Rüzgârın en önünde,
Kavruluyoruz,
Aşkın narında yanarken pervane,
Yaş otuz,
Erteliyoruz.
Doyasıya yaşanacak hayatı,
Kirletiyoruz.
İhanetlerle beyaz aşkı,
Yağdırıyoruz.
Gözlerimizdeki kanlı yaşı,
Yaşıyoruz.
Tamamlanamayan sevdayı,
Kandırıyoruz.
İçimizdeki karalanmış acıyı,
Yaş otuz,
Tükeniyoruz,
Yıllar avuçlarımızdan akarken,
Öğreniyoruz.
Ölmeleri sevgililerden,
Kahroluyoruz,
Yüreğimizdeki saatler durmuşken,
Küfrediyoruz,
Yelkovan akrepten bihaberken,
Gömülüyoruz.
Yok olunca sevdanın gözlerinden,
Kalıyoruz.
Gitmelerimiz yüreğimizde mecburken,
günümün şiiridir! hayatın özeti ancak bu kadar güzel ve en az hayat kadar akıcı bir dilde ancak bu şiirde olduğu gibi anlatılabilirdi sanıyorum..
tebrikler Baki Evkaralı..
bu arada bilmeni isterim ki acilen bir çıktısını alıp buzdolabımın kapağına(sanırım şu sıralar en uğrak mekanım orası) magnetliyorum👍
alkışlarım ve nazarboncuklarım sana..
Abi yüreğine sağlık👍👍👍 daha benim ALLAH ömür verdiyse 6 senem var :) amma küçükmüşüm bende haberim yokmuş :)
abicim yüreğine ve kalemine sağlık... 👍
Zaman değişti artık.Yolun yarısı çok öncelere alındı sanki.Ömür doğumdan başlaıp verilen son nefes değil artık.Hayatın kalitesi birazda.Şairimiz bunu çok güzel dökmüş dizelere.Tebrikler