Yasak Aşk
Sevi-ştik biz
Soyup özenle kelimelerin anlamlarını
-dilim dilim-
Dokunmadan aşkı birbirimize yedir(miş)dik..
Harflerin yan yana üst üste dokunuşlarında
Kızarmıştı kelimeler,
Boylu boyunca serdikçe beyaz kağıdı önümüze
Bilseniz ne sabahlara gebe kalmıştı o geceler!
Suçumuz yoktu ki..
Esiri olmuştuk aşkın,
İki insanın ortak yarattığı bir düş dünyasının
Hiç kimselerin göremeyeceği gizli bahçesinde
Salıncak üstü sohbetlerde nice geceler uyuyakalmıştık..
Birbirimize hiç dokunmadığımız,birbirimizi hiç görmediğimiz halde
Öyle bir dokunmuştu ki ruhlarımız birbirine;
Sanki her doğan güne birbirimizin nefesiyle uyanmıştık
Bir şehirde bir yanı kanayan,
bir başka şehirde bir tarafı eksik iki insanı bağlayan,
Hani çene ve köprücük kemikleri arasındaki o uzuuun ve ihtişamlı boğaz'da
Dalga dalga içlere akan ne ihtiras gemileri yarışmıştı!
Sonrası malum..
Aç-tı yürekler
açık-tık...
Şiddetli titreme nöbetlerini takiben
(Ama yasakların çekincesinden,
ama aşkın çekiminden)
Harfler aynı şehvetle kendinden geçerek,
Kağıtlara akmıştı da;
Adı doğurgan aşk,
iki şairi bilmem kaçıncı kez
anne-baba yapmıştı
Evet seviş(miş)tik biz..
Daha evvel defalarca kez
Ve bugün ilk kez ..
Bir merhabanın ardından
Bir iç çekişine şahit oldu kulağım
(Belki de sadece aşkın zamansızlığına isyanıydı;
-bilemem
Çünkü o sıra nefes alamıyordum ben-)
Hal hatır yüklü cümlelerin yorgunluğu geçtikçe de telefonda
"an" iki insan'a dar gelmeye başlamıştı..
Yanındaki başka kadının,Uzağımdaki bir başka adamın gölgesinde
Göğüslerimizde elimiz,yerinden çıkmasın diye kalbimiz;
Unuttuğumuz duyguların mahmur bakışlarında,
Ateş sarmasın yanımızı
Yakmasın bu aşk ikimizi tekrar diye!
O iki insan nasıl kıvrandı bir bilseniz..
..
Ufacık bir kelebek
Usulcacık bir öpücük..
Mazi defterini açtırdı da önümüze..
Utan(ma)dık yine..
2. bölüme yelken açtık..
....
Bizim suçumuz yoktu!
Esiriydik aşkın..
Emredileni yaptık....
Yanımızdaki insanların mutluluğuydu esas olan..
Ve seçimlerinde yanılmış olmasınlar diye onlar
Sessizce seçimlerimizden vazgeçtik...
Telefonu kapattık....
Aşka veda ettik...
Ali Koç her zaman derim yaşa bakmaz bu işler..boynuz kulağı her daim geçer.
bu dizeleri yazdırabildiyse yaşanmışlıklarımız size..ne mutlu bize..
ve günün şiiri,şairi göstermişsiniz ya hani.. teşekkür ederim.. Vee, bir anda sihirli bir dokunuşuyla fazlalıkları kırparak,içimizde dilediğimizce çağlamasını sağladığı için şiirimsimin, Işın Ergüney abime teşekkürlerimi borç bilirim.
Ahmet abi öldürdün beni gülmekten yaa :))
Ceyda...İzmir 'in en Duygusal Kadını ..
Bir şehirde bir yanı kanayan, bir başka şehirde bir tarafı eksik iki insanı bağlayan, Hani çene ve köprücük kemikleri arasındaki o uzuuun ve ihtişamlı boğaz'da Dalga dalga içlere akan ne ihtiras gemileri yarışmıştı! Sonrası malum..
Aç-tı yürekler açık-tık...
çoştun vallah Koç Ali nin dediği gibi çoştun:)
Ceyda Arslan farkı 👍
Yüreğinize sağlık ablacım...
aşkın güzelliğiyle... güzel bir şiirdir ceyda
Esiriydik aşkın.. Emredileni yaptık....
isyan olmaz aşka yazgı kişinin elinde değil ... aşkın elinde...
tebrikler ceyda yüreğine sağlık...👍