Yaşama Kırılmış Ömre Soyunuk
yitirmişliğin mateminde
uzaklar giyindik
ve
özlemler biriktirdik ellerimizde
şimdi
kendime göçebe bir ruhum
bakışlarım hazan
acı çekerken saksılarım
denizin salıncağına kurdum bizi
yokluğun
koca bir ömürde
sökülmüş şafaklara uzanan zaman
yağmurun sesinde kurumuyor
göğün yaraları
eskimiş gülüşlerimizi
sırtlarken rüzgar
ben hep sana kaldım da sevgili
bir ben
bir ben
bir ben
bana kalamadım işte
ayaza vurmuş kentin sokaklarına
düşürdüm yıldızları
hiç bir şey üşütmedi beni yokluğun kadar
gidişinin enkazında kalan olsam da
ölümün bir yalan
ay ışığında yıkanmış gecelere
ödünç verdim senli düşlerimi
küle dönmeyen ateşinde
ömrümün son demidir
kirpiklerime çekili hüznünün perdesi
yaşama kırılmış ömre soyunuk
anlardayım
bahar çiçekleri gözlerin
gül kesiği
yağmur çocukluğuma
artık
kimlik/siz/im sevgili...
Biz aşk değil şizofren bir maviydik! Kadın ve erkeğin meydan savaşında taçsız bir zafer, kuşkuyla kutsanmış bir yenilgiydik. Yine de terli avuç içlerimizi giyer çıkardık şehre... Kalabalık kaldırımlarda birbirimize değerken bedenimiz, bilerdik birbirimizi küskün bir sessizliğe. Ve kanına ekmek doğranmışçasına henüz pişmiş bir çaresizliğin, kıyısına inerdik göz göze. Gülümser, sonra hayli cansız bir rüzgârla sarsılırdı bakışlarımız. Donuverirdi dudaklarımızın kenarında yemek kırıntısı gibi bir tebessüm...
Evet bu artık tecrübeyle sabit bir durum ki ŞİİR size ANNE diyor....
şiirdi.
esenlikler dilerim...
Uzakları giyinenlerden birisi olarak yürekten kutlarım şairem.
Şair kimliği her zaman seninle Sermin😡
Kutlarım...
afedersiniz Usame bin sevgi sermin hanimefendi.!
yürek işi ömür nuru şiir işlemeleriniz varmiş bana da bir ömür bahşedermisiniz sizden önceki ölmüşlüğümü unutmak istiyorum
çok mu dilenikim acaba..!
şiiri kutsadım.!!!!!!!!!!!!!!!!!!!
Hiçliğe giden yol da bir yaren, bir öğretmen bulmak kaçımıza nasip olur tek bir aşkla...
im/siz/im
O boşluğun konumlandığı hayat da gittikçe büyüyorsunuz.