Yaşamaya Dâir
Meteliğe kurşun atan
Yorgun savaşçısıdır fukaralığın
Ekmek kavgası çok çetin sürer
Arka sokaklarında şaşanın
Bakkallar mahallenin
En stratejik noktasındadır
Fakirin cephesinde
Arbedeler yaşanır her maaş mevsiminde!
Bir çatışma geçer arasında
Kaşıkla verip kepçeyle alanlarla
Elini cebine attığında bacağını hissedenlerin
Göçmen kuşların göç vaktidir!
Cebinde durmaz alın terin
Fukaralık sinsi bir yılan gibidir
Kapının eşiğinde
Kimseciklerin ninnisi duyulmaz böyle vakitler
Ateşten beşiğinde
Ebedi uykuya dalmak için
Sabırsızlananların!
Saat denilen kelepçeyi bileğinden çıkarıp
Yeni güne Horoz'un ötüşüyle uyandığında
Kümesten aldığın yumurtayı pişirip
Fırından çıkardığın ekmeği bandığında
Ellerinle sağdığın sütü yudumladığında!
Toprağın koynunda emeğini tırpanlayıp
Filizlenen yüreğini hasat edip topladığında
Karmaşık Kentlerden uzaklarda
Ellerinin nasırıyla onurlanan huzurun yorumuyla
Bir çift sözün olacak dünyaya
''Çok şükür!''
Muhtemelen bu da son sözlerin olacak
Yaşamaya dair...
Ahmet ağabeyim,
Yorumunuzu okurken her bir cümlenizi özdeyiş gibi okudum. Çok doğru ve altı çizilesi sözlerinize yürekten katılıyor ve teşekkür edeiyorum.
Saygılarımla.
Hayatın bir sürü cilvesi aslında, kimi fakirlik, kimi zenginlik insan gibi yaşamaya çalışmak hak yememek ve esen fırtınalara karşı dik durmak eğilmeden bükülmeden dik durmaya çalışmak. Sevdiklerimizin yüzünü yere baktırmayalım yeter. Güzeldi tebrikler içtenlikle...👍