Yatağın Sensiz Yanı
Bir istasyon yalnızlığı benimkisi!
Bir cenaze hüznü!
Pusulası şaşmış bir sandalım mavi gözlü,
Endamlı Marmara'da,
Ayyaş sandalcıya sorsanız nereye gittiğimi,
Kızıl sakalını kaşır yorgun parmaklarıyla,
Çehresine takınır anlamsız ifadesini,
Ufak bir poyrazla,
Cevap veremeden sallanır sağa sola,
Rakı şişesinde çoktan balık olan zatıali.
Bahtı siyaha çalan elleri nasırlı gencin,
Üsküdar'da boya sandığıyım,
Bir günden bir güne isyan etmedim etmem,
Alırsa emekçim alın terinin karşılığını,
Üç beş kuruş bir sıcak çorba için ne ala,
Alamazsa da,
Şükreder Allah'a yükler beni sırtına.
Çamlıca'nın şakaklarına yağan karım,
Bin zemheri geldim yine geleceğim,
Arada utangaç güneşle ruhumu yıkarım,
Tek tük şairler uğrar tenhalığıma,
Ucu sivri kalemleri ile,
Kırmızıya boyanırım...
Gülhane Parkı?n da beyaz başlı güvercinim,
Umarsızlığımla özgürlüğe kanat çırpan,
Bir büyük benlik bir ufak bedenim,
İnsafsız bulutların ardına takılan,
Düştü/düşeceğim an,
Ceviz ağacı ile dertleşmek en büyük keyfim.
Süleymaniye'de görünmez/hissedilir huşuyum,
Yıldızların geceye vurgununa şahit olurum,
Az yanımda ki Yahya Kemal'le,
Darağacına gitse bile usum,
Merak etme ben o bayram sabahını,
Hiç unutur muyum?
Bungun kadar mesafeye sıkışan mızıkayım,
İsimsiz birinin çaldığı Beyoğlu'nda,
Sevda üfürür usulca notalarıma,
Mest eder İstanbul'u,
Mest eder ruhu,
Çalarken ufak tınılarla yedinci senfoni.
Bayrampaşa'da asitten beter yakan demir parmaklığım,
Kaç kaderi sakladım ise ardıma/
Her daim karabasanları ile yan yanayım,
Bin kere silkelendim de,
Bir kere gelemedim kendime,
Gardiyanların acımasızca bana savurduğu tokatlarla,
Duymadılar fısıldadım ardımdakilere,
Aldırma gönül diye.
Gecekondu mahallelerinin sımsıkı sarıldığı,
Bir tutam umudum,
Adımlarla aşınan sokakların yardımını alır,
Sıcak ana öpücüğü ile korunan bileklere,
Delikanlılığın köz misali düştüğü yüreklere,
Yeni doğan bir çocuğun masumiyetine,
Tepetaklak olan yedi dehlizde yer açarım.
Köprü altlarında mahcup bir rüyayım,
Yalınayak çocukların oyun yerinde,
Duyarsız bir varilin içinde,
Sönmeye yüz tutmuş kavgacı bir alevle,
İzlerim üçüncü sayfa haberlerini manşette.
Neden ya da kimden sonra aniden uyandım,
Ben meğer hala benmişim,
Durumu usum kavrayınca hüngür hüngür ağladım,
Güz yapraklarının doldurduğu,
Yatağın sensiz/boş yanındaydım,
Çaresiz.
Gecekondu mahallerinin sımsıkı sarıldığı, Bir tutam umudum, Adımlarla aşınan sokakların yardımını alır, Sıcak ana öpücüğü ile korunan bileklere, Delikanlılığın köz misali düştüğü yüreklere, Yeni doğan bir çocuğun masumiyetine, Tepetaklak olan yedi dehlizde yer açarım.
mükemmel kurgu ve bir o kadar mükemmel bir anlatım... güz yaprağından uzak kalsın bahtın bahar çiçekleri konsun sevilerine.. sevgimle metincim kutlarım yürekten..