Yaz Yeniden Hoş Gelecek

-düş satan bir masaldık
evvel zaman içinde-

yüreğin içine serpiştirilen
eflatun renklerdi
gönül ağına bahar düşüren
allı pullu parlayan altın çağlardı
içli içli avare hâller

şubatın soğuğunda
sana/bana doğru dönerdi
süzülerek doğan güneşin yönü
soldan soldan eserdi güney yelleri

mayhoş akşamların tenhalarında beslenirdi
pâre pâre mavi özlemler
gelişlerin ellerindeydi sevda demleri
gece söner gün sabahı örerdi
aşk olsun diye

firari gecenin edalı saadetlerinde
sözlere sürülürdü en mahrem fısıltılar
avuç içlerinde demet demet açardı
anemon kokulu hayâller

üç yüz altmış beş gün
doğmayı bekleyen güneşin ihtişamı gibi
bilmem kaçıncı haylaz buseler
asılırdı gecenin gözlerine
sevdanın eli ayağına dolaşırdı

ay gülüşlü mavi deliliklere uyanırken
nice nağmeler yağardı isimsiz ezgilerle
gönül kıyısında sere serpe
nice adaklar adanırdı uçuşan hülyalarla

değil mi ki,
ayaza vurdum dört mevsim
nefesime kış yaslandı

ant olsun
duvağı kapanacak kışın
yaz yeniden hoş gelecek

bil istedim...