Yeke Yolculuk Basamakları
Masal cellatları
Spritüel bir masaldı aşk
Öyle bildim , cehaletime veriniz .
Sofistik bir hikaye normuna indirgediniz nazarımda.
Bir eskrim mücadelesi esetiğiyle
Güç savaşları kıvamında sevip
İzole edilişmiş dört duvar aralarında
Hoyrat dillerle
Ölümcül yaralar açtınız en derininde .
El yarasına vardı çare ,
En bilindik ,
Ancak en tesirli silahı çektiniz
Dil yarası ile zafere erdiniz.
Mekruh
Kısmi felçli sol yanım
Yok mu merhametiniz ?
Günah olmasa da ,
Mekruh bu ettiğiniz .
Meftanın ardından saygısızlık olmaz !
Suçu ne ki biçarenin
Hem düşürüp ,
Bir de tekme attınız .
Üstüne üstlük
Bembeyaz masumken aşk ,
Adını zalim bildiniz .
Düzen
Ar dünyası değil , kâr dünyası bu ,
Sevmek değil , sevişmek maksat .
Yılanı deliğinden çıkarmak uğruna
Arı kovanına sokup parmağınızı
Bir parmak bal adına
Elinizi feda etiniz .
Norm
Ve aşkı
Sağanağın, kurak toprağa inişi sandınız .
Oysa toprak
Ahmak ıslatandansa ,
Sonbahar yağmurunu severdi ,
Dirayetli ve verimli ...
Sigaranın son nefesi tadındaydı rehavet soluklanmalarınız ,
Üzümün alkole bezenmiş kırmızısına tenezzül etmediniz .
Bileydiniz,
Olgunlaşmış üzümden ibaret
Bir yudum şarapta
Yüzlerce yıllık huzur vardı.
Korkup günahtan
Aşk sarhoşluğundan geçtiniz .
Sevilmek adına
Görev aşkıyla seviştiniz
Sevgisiz ölüp
Temsili yaşadınız.
Beklenti
Oysa ben
Çıkmamış candan ümidi kesmeden
Bekliyorum sıvası dökülmüş pervazda.
Başlangıcı bilinmeyen vakitlerde ,
Destursuz gezinse sevda sözleriniz boyun damarlarımda
Sihirli bir dokunuş olsa tenden duvarda
Can verseniz ya bu kadavraya .
Pazarlık
Sizi , bizi ve çoğul eklerini bırakıp bir kenara ,
Zar atsak ya yeki bulmaya .
Senin var mı bilmem , benim tahammülüm yok gün saymaya .
İki satır arası kırık bir çığlıktır çağrılar gidenin ardında,
Bir takvim yaprağına iliştirir giden veda sözlerini .
Her ünlemi , içinde eleği duvara asılmış günahkar dualar kucaklar .
Gitme !
Gel sevdanın duru suyunu giydir kavruk tenime .
Kul olmazdım günahtan korkum olsa ,
Tanrı ile pazarlığa girişelim cesaretin varsa .
Ölen aşka bir can daha .
Karşılığında
Aşksız geçen tüm zamanların kanını akıtalım şeytanın kucağına.
Oy kuzum..:)
Şeytanın hangi ayağına şiir halhalı takardın deseler;
Ben Zeynep ayağına derdim..:)
Maaşallah kalemin şeytanı olmuşsun.
Tek farkın taşlanmıyorsun,
Alkışlanıyorsun...
Var ol!
~~
Tebrik.
Spritüel bir masaldı aşk ,
eminmisin şair?,
mekruh derim her daim,
biz içeriz şarabı,
kime ne!
süper bir çalışma
sevgiyle kal...
Çok edebi bir şiir olmuş.
Düşündüren ve Zeynep'çe.
Zeynep, çok duyarlı bir yürekle yazan bir dostumuz, şiirlerinde sevgi, sitem, özlem, hasret, hepsi var. Yaşamdan kesi gibi.
Tebrikler sevgili dost.
Olgunlaşmış üzümden ibaret Bir yudum şarapta Yüzlerce yıllık huzur vardı.
Şiirin özgürlüğünü seviyorum , pervasızca mısralarına dalıveriyoruz , en güzel yanı da kimseleri karıştırmıyoruz yalnız isyanlarımıza ve böyle güzel okunası şiirler sunuyor bize , düşüncelerimizdeki uçurumların üzerine kelimelerin ipleriyle cambazlığa dadanmamızda belki bu yüzden Ruh özgürlüğü seviyor ama temsili yaşamada gör ...
susmasın kalemin daha yükseklerden sevgiler gönder bize ... Tebrikler