Yılanlar-çıyanlar-senden Sonra
yılanların arasındaydık...
yıkılmadık...
serin yaz akşamlarında
denize bakıp
memleketin halinden dem vururken,
araya birkaç asi türkü sıkıştırdık.
gençliğimizi yaşlılıkla taçlandırdık!
yaralarımızı kanırtıp tatlandırdık!
ne sürüde bir çakal
ne de çakal sürüsüne çoban olmadık!
şimdi etrafımızda tavaf ediyorken çıyanlar
sokulmadık bir yerimiz kalmamışken...
bir kahkaha daha atalım reis!
yoksun ama yokluğunun da var bir ağırlığı,
aynı türkülerimiz...
aynı kepazeliğimiz...
zehrimiz de bir merak etme!
dönmeyeceğini biliyorlar,
beni öksüz görüyorlar,
hep aynı be reis
her zaman olduğu gibi...
şimdi diyorsundur ki
''iki damla akıt da
karışsın boğazın sularına...
senin de alışsın gözlerin ağlamaya!''
oysa sen onları hep zafere saklardın!
kıyamadım be reis...
yapamadım!
bende reis gibi diyorum
bence de bazen salmak lazım gözyaşlarını
yılanları çiyanları dagıtırmı bilmem ama
kafayı dagıtacagı kesin
tebrikler hanımefendi