Yol

(Müjdat ERASLAN-Doğaçla Şairim- şiirine ithaftır)


Doğdum aşkla,
Doydum açla,
Doğruldum onurla...

Ustam gayrı öleyim mi?
Ulan boşu boşuna ölmeni neyleyim?
Ustam güleyim mi?
Ulan kendi kendine gülmeni neyleyim?
Ustam gideyim?
Git gidebildiğin en yüceye,
Katran geceye,
Vur vurabildiğin en dibe,
Şehvete ve balçığa;
Yanında kendini götürdükten sonra
Kalmanı gitmeni neyleyim?

Bu öyle bir gül;
Kırdığım vazolara inat büyür,
Bu öyle bir geliş;
Gitmelerim kendime götürür
Bu öyle bir kavga, öyle bir aşk;
İlmek ilmek örmelerim ömrümü bitirir...


Ustam sussam?
Susma ulan!..
Haykır!
Bu doymaz, bilmezler saltanatının zincirlerini
Kır!
Doğ ama aşkla,
Doy ama açla,
Duy, duyur,
Gör, gördür,
Özün sözüne,
Halin yüreğine bir olsun.
İhanet kendinedir ilk,
Bir kere ihanete bulaşırsa kalemin
Ölmene gerek yok
Zaten bitersin!..

Ustam yol yok...
Aç!
Ustam yolda kalırsak?
Gelenlere devret!
Ustam azık biterse?
Üret!
Ustam yol uzun...
Devam!..
Ustam haramiler?
Vur namusu, onuru, sevdayı suratlarına suratlarına,
Koş,
Yürü,
Gerekirse sürün,
Kaç kuruş eder ulan
Hiçlere rehin bırakacağın ömrün?
Ya özgürlüğü kuşlara bırak
Ya da sızlanmayı bırak kuşan yüreğini,
Davran aşka;
Vur onur,
Vur namus,
Vur ekmek,
Vur ulan vur,
Kavgalara yetmeyen ömür utansın,
Çığlıklara ses vermeyen zindanlar,
Puştlara köpeklik edenler utansın!..
Vur mührünü
Dost düşman tanısın.
Senin yıkıldığın yerde
Bırak dağ yürekliler dayansın kavgaya,
Yollar sürsün izini;
Bir çocuk gülerse yeter,
O zaman mezarında bin karanfil, bir devrim açılır bahar
Ve yar
İki tomurcuk gülle bağrında
Sana aşkını getirir.
Sen sus pus,
Savrulursun derin bir 'Rüzgar' nefesinde;
Ağıt,
Yakılan ateşlerin en büyüğüdür 'Yürek';
Esmer bir sızı...

Kimin için?
Yarınlar için kalk ve yürü.
Her güzel yürek için,
Aşk için,
Onur için,
Ekmek için,
Anladın mı şimdi kavga ne için?
...

Ustam yüzündeki çizgiler ne?
Zaman.
Ustam ellerindeki nasır ne?
Ekmek.
Ustam yürekteki sözün ne?
Onur.
Ustam gittiğin yolun ne?
Aşk .
Ustam toplamı ne?
İnsan!

06 Şubat 2011 46 şiiri var.
Beğenenler (8)

Henüz beğenen olmamış...

Yorumlar (6)
  • 14 yıl önce

    'Kimin için? Yarınlar için kalk ve yürü. Her güzel yürek için, Aşk için, Onur için, Ekmek için, Anladın mı şimdi kavga ne için?'

    Yazar böyle demişte, şimdi diyorlar ki, gidilecek yerin iki metrelik çukur oluşuyla (!) bunu gerekçelendiriyorlar! Tolumsal yükümse gerekliliğini sağlayamamayla, öznel gerekçesini hazır ediyorlar. kronolojik olaraktan bu mantıkla Hesidos'tan daha ileri değiller.

    Mutlulukla...