Yoldaki İşaretler
Bütün tabiat güçleri Allah`a hamdeder ve şöyle derler: ?İçimizden hiç kimse yoktur ki Allah tarafından kendisi için tayin edilmiş bir yere(göreve) sahip olmasın;
Biz de ibadetlerimiz de O`nun önünde saf tutarız;
Ve şüphesiz biz de O`nun sınırsız şanını yüceltiriz!?
Kur`an: 37:164,165,166
YOLDAKİ İŞARETLER
?Elif,lam,mim,cim.?
-Aklına düştüm ilkin-
Hallerine ant olsun cismimin.
Harften kelimeye,kelimeden cümleye
beni çıkaran dost,
dinle:
Başım ? cim?de bir noktaya düştüğü zamandı,
Gün ile gecenin bıçak sırtından sarktığım bir andı.
Suya attığın taşın çizerken dairesini,
merkezine düşen noktanın ?ben? olduğumu anladığım zaman,
ilk korktuğum andı !
Bir kardelelen çevikliğinde kalktım hemen.
Gül ve çemen yoldaşım,
İnci ? mercan ,
Sular - balıklar zikirdaşım.
Burçları kaldırdım ellerimle .
Arşa değdi başım, yeminlerimle,
Meğer göklerin direği benmişim.
Bu benim ?elif? halim.
Bir bugday başağının bereketiyle eğildim.
?Cim? halimdeydim.
Ürkekliğinde bir güzel ceylan bildim.
Ellerini saygıyla öptüm annemin.
Rahim'den rahime taşıyan gemiler
saydım .
Yokluktan varlığa gemiler taşıyan adamlar.
Varlık aleminde okunurken ?adım?,
?Yer yok ?mu dediler?
?Hamd? makamında ?bela?söylerken dilim.
Annemin işveli gamzelerinde,
ölümsüzlüğe düşerken?kim?liğim.
Sevgili ,
?yok ?mu yazılsaydım?
Değiştirdim halden hale dilini bedenimin.
İblise yedi taş atmalıymışım ilkin.
?İbrahim' in koçu ol ? dedi kulağıma.
Kessin diye boyunumu uzattım...
Ah ! eğilişimi bir görseydin?
Salkım söğüt mütevaziliğindeydim.
Koç işaret,
İsmail işaret ,
Rüya içinde rüyayı uyandırınca Muhammet ,
?Devredilemezliğini ölümün;
herkesin kendi için öldüğünü ?anladım.
Sevgili ?hamdimi? işittin mi?
Bu benim ?sadık? halim.
işte ,o bakışta fark ettim kırışmış alnını annemin.
Dikey,
Yatay,
Ve kırık çizgileri hat hat niye çizmişler?
Hallerini ilk orda gördüm ebruli cismimin.
Meğer suretimi nerelere gizlemişler?
Göz göz.
Kalem kalem çektiğin eliflerden,
resimlere ?harf ?olduğumu anladım.
Bu benim ?elif,lam,mim,cim? halim.
Terazinin hafif gelen kefesine oturttu beni.
Gülü gül ile tartanlar pazarındaydım.
Daldırdıkça içime daldırdı ellerini.
Bir ?şey? bulamadı? bela?dan;
Say ki, gül koklarken gülizarda,
çer çöp halindeydim !
Bazen sol yanımdan ağırlıklarımı aldı,
bazen üstünden yol geçen
dağları un ufak edip gözüme koydu.
Kah bu dünyayı çektim ,kah öte dünyayı.
Denkleştiremedim!
O gün ,bugun...
Ya zaptedilmez muhkem bir kalenin burcunda:hilal
Ya zaptedilmez ?nefis? bir savaşın harcındayım:
Hakkla ,
toprakla karıldığım ilk zülal.
Ve musallatım ve diğer yarım :
batıla ?terazi? olduğumu anladım.
Bu benim?sanık? halim.
Boyunumu tuttu.
yedi elif miktarı ?miraç?a çekti kulunu...
Olgunlaşmış meyveyi sallar gibi salladı kolumu.
Musa'nın asası gibi yerlere attım kendimi.
Kuruyan yanlarım döküldü.
Sihirbazların bütün görkemli yılanlarını yuttum.
Alnımla mühürlediğim yer büküldü.
Girdim ki ,ne harfler harfti ve yılanlar yalandı.
Kocaman ?sandığım şeyleri ? almadı.
Anlamaz ahmak !
Masal içinde yedi misal ,yedi misal içinde asıl mesel saklı .
Kocaman bir ?delik? olduğumu anladım.
Bu beni ?elif? diye
kıvrım kıvrım yeryüzüne yazdığın yedi ?mim? halim.
Gözlerimi kapattı elleriyle.
? bil ? ? dedi
?Lamelif? i sordu kadim alfabemdeki.
Yüreğime yapışmış gibi Ebu Cehil kasaveti.
Akrep geceye sokulmuş ,
üstünde asılıyken simsiyah karanlığını örtünmüş bu kentin.
Güneşi kovan hilal , Kabe gibi göründü siyah içinde Zuhal .
?Aç? dedi ?süretinden tülbentin? .
Soyut işaretler konmuş!
cümle kapılardan geçtim,boyut boyut.
Evirdi çevirdi beni.
?Dön?dedi.
Lamelife döndüm.
Ne evlerdeydi mekan, ne yerlerdeydi.
Elim eline değdi Muhammed'in.
Şimdi zaman ve mekanda pergeldim.
?yön ?? dedi.
Yön olmadığımı anladım.
Bu benim ?derviş? halim.
Biliş ve eğiliş...
Bütün gördüklerimi ve bildiklerimi çağırdım.
?Elçi? geldi diye.
Takatim kesilmişti,
Gözlerimi gözlerine diktim,dizini dizime vurdum.
İki kulduk.
? iğne deliğinden geçiyorduk?.
?Oku ! ?dedi.
?Okuma bilmem? dedim.
Şimdi harfleri manaya çeviriyorduk.
Eşyayı yerlerine yerleştirince ,
?ben? de ?Sen? i birleştirince.
?Mana ?olduğumu anladım.
/De ki:Senin varlığına ve birliğine şahit olan ?ben?,
İşte avucuma ,parmak ucuma şu imzanı attığın kişiyim,
işte ?kimliğim?
Bu benim? tanık? halim/.
Gölgeden - secdeye,
kapanıp İçime büzüleceğim.
O, malum Melek gelip ,beni Efendi`me götürdüğü an,
bir taş çakacak mezarımın başına,
iki inanmış ve ?yedi güzel adam?,
nokta nokta düşerken ?ol ? öl? arasındaki çizgiye...
nurdan bir şehre gireceğim.
Üçüncüsünü İkinin:
?Tek??bir? sayıda seyredeceğim ,
göründür beni sayısız sıfır başında;
...yoksa silineceğim!..
Yazılıp bir kitapta saklanmayacaksam?
Benim kimliğimi sorgulayan canan,
Bırakma beni mutfakla - hela arasında.
İçindeki cennete yolculuğum başlayacak elan.
?Mim?gibi kalbine yazılacağım.
İşte o zaman ?Nokta ?olduğumu anlayacaksın (.)
Cümle kapılardan.
Çağrılacağım ?en güzel isimlerinle Senin? .
Bölünüp çıkan çarpılardan geriye ,
nokta nokta düşerken (ol ? öl) arasındaki çizgiye
misal:
Bildim bir ?isim? olduğumu ?
İşte mesel : ölmez isim; ölse cisim ,
bir kalemde çizileceğim...
Eğilişim ? toplanışımla hesaplaşabildim mi?
?Yekun? çözüleceğim.
Bitti mi masal hey canım?
-meğer ölmemişim-
Bu benim?son-suz?halim...
-----------------------------------------------------------
Zülal : saf ,tatlı su.
Zühal :Zühal yıldızı,saturn.
-----------------------------------------------------------
Önemli açıklama:
Kur'an ?ın mesajından anladığım kadarıyla:
Alemlerde, bütün eşya ve canlılar birbirleriyle yapı şekil ve düşünce bakımından aynı yaratılmışlar ve aynı dili konuşurlar .
Bilinç sahibidirler.Ancak kendilerine özgü Allah ' a (c..c ) karşı zikir - ibadet ve duruş - davranış halleri vardır.Ve birbirleriyle ilişki halindedirler.Bağımsız değilerdir.İnsan da dahil olmak üzere - bir puzleyi oluşturan parçalar gibi- birbirlerini ?tamamlarlar?.
İşte,
Müslüman insan aslında yaptığı bütün ibadet şekilleriyle(namaz,oruç,hacc,zekat vb gibi ) diğer yaratılmışların tek tek ve kendilerine özgü ibadet temsillerini(yatay,dikey,kırık ve dairesel geometrik şekiller ve titreşimi vb gibi)tek başına kendinde toplayarak yapar ve tevhit eder.Zira şuurlu bir varlık olması bunu gerektirir.
Ve bu ibadetlerle Yaratıcının varlığını ve birliğini ispat ederek ?şahitlik? mertebesine ulaşır.
Allah'a karşı ?sorumluluk bilincine ?ulaşmanın en yüksek mertebesi olan? şahitlik-farkındalık?, beraberinde,?şükür?ü getirir.
Zira,şükür, ?nimet almanın? ,yada ?alış-verişin? karşılığıdır .
?Yaratılışı fark edip? sonucunda da ?şükür bilincine ulaşan? ve şükreden kul ise yaratıcısından razı olmuş,yaratıcısı da kulundan razı olmuştur anlamına gelir..
-------------------------------------------------------------------------------------------
Açıklama:
Elif harfi:
Arapçada Allahın tekilliğini ve tevhidi, öte yandan Namazda Kulun Efendi'si karşısında saygıyla ayakta bekleme halini, huzur duruşunu (kıyam) ,Allah'tan başkasına boyun eğilinilmeyeceğini sembolize eder.
Her şeyin üzerine bina edildiği ortadireği,
geometrik şekillerden dikey çizgiyi,ağaçlar ve bitkilerin duruş halini temsil eder..
-------------------------------------------------------------
Lamelif,harfi :
Elif ile lam harfinin birleşmesinden oluşmuştur ?lamelif-.
Arapçada,elif ile lam birleştiğinde olumsuzluk ifade eder.Elif olmadan (yani Allah) ,hiçbir şeyin anlamı yoktur. Yani, sıfırların başına 1 rakamı gelmeden hiçbir değer ve anlam ifade etmemesi gibi. (000000001 ---1000000000)
Allah(c.c) olmadan (yani Elif )eşya hiçbir anlam ifade etmez ; yaratıcının kuluna ruhundan üflemesiyle insan bir anlam kazanır.
İki harfin birlikteliği yaratıcıyla kulun birlikteliği,yani ibadet ve zikir birlikteliğidir.
Zerresinden küresine kadar , yerin ve ikisi arasındaki her şeyin döngüsünü ve zikrini sembolize eder.
Pergele benzemesi dolayısıyla bir merkezden daire oluşturarak eşyanın daire halini.
Mevlevilerin ve dervişlerin zikir halini.
Üçgenin geometrik halini,Yani çoğuldan tekile geçişidir.Şu halde dağılan bedenlerin yeniden toparlanması ve bir araya gelmesinin dirilişin temsilidr.
Lamelifdeki üçgenin kökü itibariyle tekilden çoğula geçişi.Yani çekirdekten bir ağacın oluşumunu sembolleştirir.Kısaca Tevhidin temsilidir.Allahın bir olması, tekilliğinin gerektiğinin ispatıdır.
------------------------------------------------------
Cim harfi:
Arapçada bu harf, kulun namazdaki -ruku- halini ,saygıyla Efendi'sine- eğilme -halini temsil eder.Boynunu uzatıp -teslimiyetini- yansıtır.
İsmail (as) de sembolize edilen- kurban olma- halidir.
Geometrik şekillerden - kırık çizgi- hali,başka deyişle atomların- titreşimi, yani zikir hali.
Diğer canlılardan - hayvanların duruş halini -sembolize eder.
----------------------------------------------------------
Mim harfi:
Arapçada mim harfi bitişik yazılır ,dudak harfi olması sebebiyle insanın ve eşyayın -sukut ve suskun- halini,-içe kapanma ve düşünme- halini sembolize eder.
Kulun Efendi'si karşısında ?secde- hali.
Çizgilerden(geometrik şekilllerden) ?nokta- hali.Yani ?bitim- hali. ?son-bulma hali.Ya da - ölüm- hali.
Yani Evreni yaratan Allahı'ın ?OL -diyerek büyük bir patlamayla yarattığı eşyanın ?ÖL- emriyle yeniden bir araya toparlanması ,yani - kendi içine büzülmesi -hali.
Geometrik şekillerden ?daire- hali.
Aynı zamanda diğer canlılardan "sürüngen " hayvanların yaratılış temsilleridir.
----------------------------------------------------------
-Bu şiir en olgunluk şiirim ve deger vediğim en iyi şiirimdir.
-------------------------------------------------------------------------
-Önemli not:Bu şiirde bir bilmece saklı, bakalım bulabilecek misiniz?-----------------------------------------------
-Kuran harfleri için buraya bakılabilir:http://i198.photobucket.com/albums/aa77/Mc_ToReTo/harfler1.gif
TURAN YOLDAŞ
çok güzel kutarım derin bir şiirdi👍👍
gönlünüze ve yazan ruhunuza sağlık
tebriklerimle
Turan Ağabey bu şiirle gönlümüzü ferahlattın.. Düşünmediğimiz bir çok şeyi düşünmemizi sağladın.. Çok Teşekkürler.. Sevilerimle Yürekten Tebrikler 😏👍
çok derun-i olmuş...😅😅😅sakin kafa tekrar okumalıyım..bu saatte kafam almadı😲😲😲
Özür.Göz bozukluğunun azizliğine uğradım.😭"mutfak" kelimesini " mutlak " diye okumuşum.mutlakla hela arasında bağ kuramadım o an.Gözlüklerimi değişmem gerekiyor herhal.Saygı ile.