Yorgun Düş Taciri

-toz toprak içinde hüznün
bak;
ay ışığını doğuran bakışlarına rağmen
yere eğildi yüzün-

ellerin giyotin
ve ellerin vurdu başlarını
birer birer şiirlerin

renk körü olup gökkuşağını anlayan tek ruh
bilirsin aşk bekaretini ayrılık pusuya yattığında
-yitirir-

hangi açı çizecek şimdi güneşi saçlarına
veya
o adam masanın üzerine bir şeyler koydukça
göğsünden güvercinleri kim bırakacak
-özgürlüğe-

ki özgürlük hep birinci çoğul şahısla başlarken
nasıl tekil ölümlere terk edildik avuçlarımızda
-yarım sloganlar-

ah bu mülteci senliğim

ellerin darağacı
ve ellerin söğütlere astı
birer birer şiirleri

kara köpekler havlıyor üzerime
bir ışıklı hançer çıkıyor
herhangi bir köşebaşından
herhangi bir kaldırıma
yığılıp kalıyor gölgem gizlice

kağıttan gemiler artık bulanık musluk sularında boğuluyor
ve uçurtmalar hiç olmadığı kadar alçaktan uçmakta

ah bu mülteci benliğim

ellerin idam mangası
ve ellerin kurşunladı
birer birer şiirleri

sen elini duvarlarımızdan çektiğinden beri
anımsarsın Istanbul'u
o artık iflah olmayan düşkün bir düş taciri
anımsarsın Istanbul'u
müşkül, sensizliğinde hep bir sen sesi
apansız-

12 Şubat 2012 658 şiiri var.
Beğenenler (32)

Henüz beğenen olmamış...

Yorumlar (16)
  • 13 yıl önce

    ah bu mülteci senliğim

    ellerin darağacı ve ellerin söğütlere astı birer birer şiirleri Kurgusu ve düşsel zenginliği oldukça fazla.Elleriniz dert görmesin.Sevgiler. 😙😙😙😙😙