Yozlaştırılan Anlar Boğuntusu
Kayıptın yine
Kaleme kurşun sürdüğüm
Dünden kalma sızılarım kadar
Kaç bilinmeyenli gidişlerin
Muhakemesini yaptım kaç kere
Mahkeme duvarlarındaki
Karakalem gülüşlerime
Volta hesaplaşmalarım kalırken vicdan odamda
Mazgal arkası düşlerle çıktığım maltada
Aşk yiyici sevdalara
Tanımlayamadım umudun rengini
Kaç mevsimi çaldık yaşayamadıklarımızdan
Leylim seslerinde filizlendi
Ketum ağrılarımız
Nicesine gönül koydum ahların
Türkülerin, sıcaklığına dökülürken hıçkırığımız
Zamansızlığın telaşlı çığlıkları arasında
Devrim oluyorduk seninle
Yozlaştırılan anların boğuntusunda
Ne baharlar yeşeriyor şimdi gözlerimin ferinde
Ne de
Kışın ayazı terketmiyor içimin boşluklarını
Gece boylarının sloganı oluyorum
Uykusuzluğumun divaneliğinde
Gendelalar yapraklarını döküyor
Aç bırakılan çocukluğuma
Uzakta...
Ehmedê Xanî kapatıyor türbesini ruhuma
İhanet yemiş şahdamarımdan
Gemiler uğurlarken gözlerine
Özgürleşiyorum
Gürleştikçe sesim
Bir daha susmak için
Dili kanatılmış bir ırkın
Masum ellerinde uyutuluyorum
Devrik Med saraylarında
Ve unutuluyor Avesta'nın satırlarında
Astiyag mağlupluğum
Ranzayla yatak arasında kalmış
Fotoğrafınla ağırlıyorum
İçli türkülerin veryansın nakaratlarını
Arıyorum seni
Beni..
Oy ömrüme sevdalı gece
Hüznünün teri üşüyorken alnımda
Yazgımın dul kalmış ağıtları değsin merhametine
Yeter ki bir ışık ver uyansın mehtap
Gözlerimin elâdan imlâsında...
Songül Karadağ & Irmak Eriş
Üzülerek söylüyorum Işın Bey ayırtetme konusunda yanılıyor olabilirsiniz 😊 Eski bir çalışmamızdı. Teşekkürler
Şiirde Songül'ün yazdığı bölümleri ayırt etmek hiç de zor olmadı 😊
Bu iki iyi kalem daha önce birlikte düet şiir yazdı mı bilmiyorum. İlkiyse bu ardından daha güzel çalışmaların geleceği kesin.
"Hüznünün teri üşüyorken alnımda..."
Şiirden ilk alacağım dize bu olurdu😡
Kutlarım.👍
Yeter ki bir ışık ver uyansın mehtap Gözlerimin elâdan imlâsında...
güzel ,çok güzel,
kutlarım iki dost kalemi,
sevgiyle kalın...