Yüreğine Astılar
Bir akşam sarhoşluğunda fısıldadım adını
Sertçe ayağımı yere vurarak söyledim üstelik
Pazarlıkların kurulduğu
Kalabalığın ortasına yürüdüm uygun adımla
Bir türkü tutturdum gözlerinin rengine
İnadına bağırdım yeşil ve kızıl fonunda
Sloganların arasında fon müziği misali
Yumruğumun ritminde söyledim özgürce
Avazım çıkıncaya kadar haykırdım
Dağılınca insanlar
Kederlere büründüm umarsız
Yıkıldım büyük meydanın tam ortasında
Yine ve yeniden yaşadım yalnızlığı
Yırtılmış yeşil bir bayrağın
Üzerine damladım
Kehribar sarısı devrik bir cümle kurdum
Ettiğim küfürleri yazdım duvarlara
Sonra hızlıca kaçtım kendimden
Saklandım hesapsız eylemlerimin içine
Kirlenmiş sakalımdan sızan çırpınışları
Dişlerimi gıcırdatarak bastırdım
Polisler beni bulduğunda üç gündür açtım
Kameraya takılmış söylediklerim
Onun için günlerce yargılandım
Açılınca kapılar
İlk boşluğu kucakladım sıkıca
Öptüm ve kokladım havayı
Tekrar tutundum ve başladım hayata
Sevdim ve söyledim diye atılmıştım kodese
Yanlış yerde durmuşum diye sorgulandım
Çizginin soluna geçmişim azıcık
Hemen tövbe ettim ardından
İhbar ettim eli silah tutanları
Bombaları aldıkları yeri gösterdim
Düşlerimden geçerken ihtilal cümleleri
Ben hala yıkıldığım meydandayım artık
Yüreğine astılar beni...
Yüreğine astılar beni...
Zekeriya EFİLOĞLU
Gaziantep
4.5.2008
geçmişte bir şeylere isyanın hala sürüyor ama nasılsa ileride yüreğin yatışır...
👍tebrik ederim hocam.okunmasi gereken siir.
Yüreğine astılar beni... 👍👍👍TEBRİKLER abi...