Zaman
Kör bir kuyudan
Sarkarak bakıyoruz birbirimize,
Kendi içimizi çoktan gördüğümüzü
Varsayarak...
Sesini hiç duymadığımız
Bir müzik diyorum dünya için
Kıpırdayan yapraklardan
Bir ritim tutturuyoruz
Yaşar gibi yaparak, ölmüyoruz...
Siyah beyaz bir gökkuşağının altında
Uyuyakalmış,
Uyandığında kendini kocaman bir
Kadın buluvermiş
Küçük bir kızçocuğunu
Unutulmaktan yapılmış bir zaman dilimi
Olduğuna hayatın
Kim nasıl inandırabilir ki...
Bilmek diye bir şey bilinir mi ki,
Hangi yaşın aklıyla
Kendini kanıtlamış zamanın
Hangi sınırında doğru denilen en doğru bilinmiş ki
Zaman,
Sınırlanan
Esir alınan rakamların firarı,
Çoşkun bir ırmağa karışıp akıp giden
Özgürlüğün aşığı...
Elini avucuma koy zaman,
Güzel şeylerden konuşalım seninle
Bana öğret insan denen hali
Bir su desen gördüm
Bir masa örneğin, ağacı çoktan çözdüm
Ama insan,
Senin ellerinde nereden nereye savrulur
Bakışı başka, görüşü başka
Özünden gelen, sözüne değen bambaşka
Ah zaman,
Yağmuru, karışık kitapları,
Gecenin karanlığını bile bildim
Dedim ki gece karanlıktır
Sabah aydınlık
Ama insan, hele zamanın içinde insan
Elinde çiçek, çiçeği kullanır
Elinde bıçak, bıçağı
Hep başka, hep yanıltan
Bir gün olmazsa bir gün ellerinde yok olan....
Yürekten tebrikler, kutluyorum Elif hanım...
Zaman ve insan ikisi de birbirinin içinde akıp gidiyor işte bilinmeyen bir meçhule doğru. Kimi zaman yüreğinden sevgi, kimi zaman nefret insanın eksik olmuyor. Sevdiği zaman birilerini ya da bir şeyleri büyüyor da büyüyor, nefret ise hem kendini hem de yaşadığı yerleri yok olmaya götürecek, keşke farkına varsa da hep iyilik ve aşkı yüreğinde büyütse, büyütse ve sonrada diğer insanlar paylaştırsa... Kutluyorum bu güzel şiiri ve Elif Hanımı...
Anlamlı ve güzeldi tebrik ederim saygılar sunarım
Tebrik ederim Elif hanım. Çözemedik daha insanı. 🍁
Çok güzeldi şiiriniz kutluyorum, tebrikler.