Zaman Hüzzam Erguvanlar Zamana Dargın
Şahdamarımızda biriken yitimle
Yaşanamayanlardan kalandık
Işığımızı biz söndürdük, biz
Şimdi cezalardayız...
_________Kefaretini ödeyemeyeceğiz...
Kal diyemiyorsam sana
Git diyemiyorsan bana
Beklenen ne?
Gerçekleştirmediğimiz düşler
Hatırlanan küçük, sıcak birkaç anımı
Yoksa,
O eski şarkıda kalan melankoli
Senden bana
Benden sana
Derin bir sevdadan yadigâr olan mı?
Müzmin bir sevda karasının
Söylenmemiş son vedasında
Böylesine yaşanmışlığın yaşanamayacağını
Kabullenmemek mi?
Ne,
Ne, sessizce beklediğimiz?
______Susma ne olur...
Günlerdir,
Adını koyamadığım bir ses var içimde,
Bulutlar çiziyorum göz bebeklerime
Yavaş yavaş kapanıyor tozlu kapı
Çanlar çalıyor her bir hücremde
Vedalarım karanlıkta parçalanıyor
Üzerime düşüyor yılgın güz vuruşları
Zaman hüzzam, erguvanlar zamana dargın
__________Biliyor musun?
Sustu susacak içimdeki uğultu
Dünden daha az bugün mırıldanmalar
Dingin bir rüzgâr eser buralarda
Sessizliğe bürünür yarınlarım
Uykunun kara yüzünde derin sessizlik
Derin sessizlik...
__Buluta güneş ısmarladım,
Sen kederli gözlerini üzerimden al yeter__
2.
Erikler desen keza, tepeden tırnağa beyazlar giyinmiş, gelinler gibi.İşte parkın neşesi çocuklar geldi. Ellerinde rengarenk uçurtmalar, balonlar. Umutlarını göğe uçuruyorlar. Bugün martıların keyfine diyecek yok. Masmavi denizin üzerinde gösteri uçuşu yapıyorlar. Arada bir suya şöyle bir dokunup günlük yiyeceklerini topluyorlar. Bu böyle her gün sürüp giderken, her gördüğünü anlatıp dururken ansızın yeni bir kalp krizi geçirir pencere yanındaki. Duvar dibindeki düğmeye bassa doktoru çağırabilir ve belki de arkadaşı kurtulabilir. Ama, ama yapamıyor işte. Şeytan karışıyor işe. Arkadaşı ölürse pencere kenarı boşalacak ve kendisi oraya geçecek. Bugüne dek kulaklarıyla duyduklarını gözleriyle de görecek. Ve duvar dibindeki düğmeye basmaz ve arkadaşı ölür. Ertesi gün duvar dibindeki yatağından pencere kenarındaki yatağa taşırlar kendisini. Beklediği an gelmiştir artık. Yattığı yerden pencereden dışarıya bakar. DISARIDA KAPKARA BİR DUVAR, işte hepsi o kadar.
'Buluta güneş ısmarladım, Sen kederli gözlerini üzerimden al yeter'
Tebrikler Hatice Hanım. Umutlu yaşam aklın ve yüreğin tek besinidir.
1. 'Günlerdir, Adını koyamadığım bir ses var içimde, Bulutlar çiziyorum göz bebeklerime Yavaş yavaş kapanıyor tozlu kapı' Hayal etmek, zamanın acıları tedavisinden sonra hayal etmek ne kadar güzeldir. Bütün mesele pencereden baktığımızda güzellikleri görebilmektir.
Bir hastane odası. İki yatak ve hayatla ölüm arasındaki çizgide yaşamdan yana kalmaya çalışan iki kalp hastası. Yataklardan biri pencere önünde, diğeri duvar dibinde.Pencere kenarındaki sabahtan akşama kadar, pencereden dışarı bakıp seyrettiklerini duvar dibinde bir şey görmeyen, aynı kaderi paylaşan hasta arkadaşına anlatıyor:
ya bugün kalmalarla gitmeler arasına sıkıştım şiirlerde:):) ( anladın sen ) abloş, bu gün ayrı bir demde şiir..daha mı baskın hüzün ne 😙😙 ama finalde umut vardı....
sevgi ve selamlar bırakıyorum sayfana👍👍👍👍
Müzmin bir sevda karasının Söylenmemiş son vedasında Böylesine yaşanmışlığın yaşanamayacağını Kabullenmemek mi? Ne, Ne, sessizce beklediğimiz? __Susma ne olur... ŞAİRİ VE GÜZEL MISRALLARINI KUTLARIM ESENLİKLER
👍Ya hatice hanım coşmuşunuz harika duygular bu paylaşım ...teşekkürler...