Zerran Kadehinde Geceleyin

gürüldeyen mavi
ışıldayan rüzgar
isyan
okyanus yanığı yüzün
kanıyor Tanrı'nın yağmurdan eli
hüzün

Meryem'in notları düşüyor kitapların arasından
dudaklarında kuş telaşı
yaman
gitmeye hazırlıyor bizi bir fiske adalet
yerden göğe dek
aşk kokuyordu bir zaman
yalan

gül...






Meryem'in saçları sardı zamanı
deli
şiir yazmasını bilmiyorsan /sus
dünya gittiğin yerden dönme geri bana

şiir yazmasını örttüğün günden beri dualar
doğuyorlar kara
kalp atışları yavaş çocuklar
mevsim kışlardan bir demet
küsmüşüm ya
olsun
her cümle barış güvercini
kalıyoruz ben ve söylenmeyen ayıplar

gül
el...







o maddeci küfürler dilinde
vaktin geç
notalar düştü merdivenden
tutamadım dilim
kaldı şarkılarım gölgesinde yemin

istiyorum Meryem
hem de çok
büyük suçlar işleyelim kendimizin ardından
misalen sevmek hiç korkmadan
insanı diyorum daha

gül
el
im...







kimin uğruna ölsen şimdi toprak yanlış anlar
çirkin yalnızlığını örmüş duvar
açlıktan ölmemek için
memelerini çaldılar Meryem'in
sütü ezelden bozulmuşlar

savursun beni
ihtimalsiz düşlerin zaman
gazete küpürleri
zerran kadehinde açan geceleyin çiçekleri
siz yer ile yeksan
tak saçıma gülüşleri tek tek dirim
sanrısına kül basan adalet
yanılıyor olmalı üçüncü sayfa haberleri
uzak

Görmezlik'ten mi geliyorsunuz
mim










Zerran Gadeh-
Kütahya yöresinde bir çeşit oya işlemesi. (Kütahya yöresi şivesiyle söylenişi)
İsmini özellikle çini süsleme sanatında sıkça kullanılan Zerrin Kadeh çiçeğinden almıştır.

07 Aralık 2013 93 şiiri var.
Beğenenler (37)

Henüz beğenen olmamış...

Yorumlar (33)
  • 11 yıl önce

    Bilmem dikkatinizi çekti mi, kadın şairlerimiz ne heceye ne aruza yüz veriyor.Varsa yoksa serbest...Oysa şiir her şeyden önce üslup güzelliğidir, sözün kaymağıdır; ama, kabın da biraz kalaylı olması şiirin albenisini artırır.Demem o ki Kezban Hanımefendi'nin bol bol ölçülü uyaklı şiir çalışmaları yapması iktiza eder, aksi halde o güzelim içerik dağınık üsluba kurban gider, musuki duyulmaz olur.

    Şiirde sanki birazcık bütünlük eksik.

    Ama şu buluş harika:

    "gül el im..."

    Nefis bir tevriye yapmış şair: Yani ,"gül, el ve im" heceleri hem "gülelim"eylemini (ki şiirin hikayesini bilen biri olarak şiirin "karakutusu" sayıyorum bu sözcüğü:))hem de güzel sanatların, özelde şiirin gözbebeği göstergelerden olan"gül, el ve im" sözlerini çağrıştıracak şekilde kullanmış.Şapka çıkartıyorum bu kullanıma, zira şiirde laf kalabalığına ne gerek var ? Hele de sondaki "mim" kullanımı müthiş, zira divan şiirinde "mim harfi" susmuş minik ağzı sembolize eder.

    Kutluyorum şair, şiiriniz her geçen gün ışıldıyor sizin gibi:))

  • 11 yıl önce

    gitmeye hazırlıyor bizi bir fiske adalet yerden göğe dek aşk kokuyordu bir zaman yalan...

    kaleminiz susmasın 🙂 Saygılar Kezban hanım

  • 11 yıl önce

    Güçlü bir kalem / güçlü bir yürek sesi / ustaca bir şiir

    eee daha ne denir ki

    bu şiirin sahibesi yürekten kutlanır

    sevgi ve saygımla...

  • 11 yıl önce

    yüreğinizde kopan fırtınalar ile şahlanmış kaleminiz dalgalar boyu varsın ıslansın sayfalar

    oldukça d/okunaklıydı

    içtenlikle kutlarım Kezban.

  • 11 yıl önce

    Okumak adına mutluyum, yerine yakışan bu güzel şiiri kutlamak ise ayrıca güzel.

    Kalemin sahibi güzel yüreğiniz dert görmesin.

    Daim olmanızı dilerim tüm içtenliğimle.

    Sevgiler...