Zilâl...
Zilâl...
Kurtlanmış yalnızlığıma tuz basıp içimdeki kapıların sürgüsünü çekerken,
Mevsimine düşman nice sonbaharlar gövdemde ağlıyor.
Gökyüzüyle sarmaş dolaş öpüşen gözlerimde şimdi toprak kokusu,
Avuçlarıma kurak tarlalar oturmuş sanki
Hangi yağmurun damlasına sokulsam, kırgın.
Öksüzlük kadar sancılı artık;
Paslı yıldızların altında yüreğimin uçurumlarından çelme yiyip,
Ağzıma bulaşan çamurların sözlerime duvar oluşu..
Zilâl...
Yüreğimin ortasına çakılı kurşunlar fidan verdikçe,
Her düşüm intihar.
Ki;
Parmak uçlarıma konan serçeleri,
Gözyaşlarıma birikmiş özleminle vururken eksiliyorum.
Cinayetlerimi tetikliyor, yokluğun
Cinnet saatlerinde sarhoşluğumsun.
Kimi zaman;
Sus! Diyor,
Karanlığıma gelip
Kanıma kül basarken, damarlarımı gün ışığına aç bırakan Çingene
Oysa;
Hücrelerime uzanan yollarda, adımların kaldı
Çelimsiz gülüşlerimle yetinemiyorum.
Zilâl...
Aşk kudurmuş köpek gibi ruhumu kemirirken
Kangrenlerim oldun,
Ayyaş bedevilerin şişe diplerinde bıraktığı acılarla demlenirken
Soluğuma -Sen- diye sardığım yaşam kurudu.
Şimdi; ölüm dersem, gel.
Hayat dersem;
S u s
Y a l v a r ı r ı m
kalem büyüsünü yürekten almış...
hücrelere sımış Zilal ile...
yürekten beğenilerimle kutlarım sevgimle...
Hakir ve hor gör
Vur ellerini dizine
Dillerim kör
Zilal dedim adına
Zelil olma yolumda...
Çok beğendim.
zilal....
çok güzel bir şiir okudum
kutlarım
sevgiyle kalın...
bu kalemin büyüsü her zaman sarıyor insanı ve şiir okumanın tadına varıyor insan ancak, sevgili Hakan daha sık paylaşmanı dilerim tebriğim çok ud83eudd20
bu kalemin sağlam olduğunu daha önce de söylemiştim..
ne mutlu beni yanıltmadı...
tebrikler şair...
kutlarım