Zu/hâl
---------
Bu çöl kentin
L/imanından gevremiş bir vaha soluk alır
Yazılmış ve yazılacak şiirlerimin hepsi musalla taşında
Fakir bir günceden temsil-i taalluk
Nasibine uzanır bir istence el gibi söylenir
Elif..lamelif..nun.. İki dilim dua kesiği
Üzeri yığın yığın zembil
Kudret kınası ayasında suskun bir gelincik tarlası
Bilinmez bir acziyetim
Uzağıma bırakılan hüküm giymiş bir güneş
Isıtılmaktan uzak
Yüreğimin pasını dip yerinden soyutlanır
zu/hâl,
Kundakta kefen giyme pâ/hası
Kadifeden bir ses suskuma uyanır
Acılı zifir
Hüzne açılan yetim bir âyin
Gece,
Taciri olmuş köle yılkısı yüreğimin
Beş paraya sayar karanlığın içine
Kara,
Sus ve kancık
Cebelleşir uğursuz gün dönencesine
Alır beni pus
Sarı benizli bir çocuğun gözlerine
Yer hasta
Gök hasadını biçer biçare ruhumun
Umarsız yanık bir şarkıdır ömrüm
Düşer canhıraş yaşam kıyısına
Lisanım k/ayıp
Lâl bir alfabeyi ezberimde tutarım
Çekilir içimin ırmakları
Yolsuz bir rota çizer can yelkenim
Zu/hâl,
Gözlerinin uçurumunda can verir kasımpatı
Issız sokaklarıma döşenir
Yalancı kış çiçekleri
Bu çöl kentin
L/imanından gevremiş bir vaha soluk alır
Döşümde seğirtisi
Afakan zemheri s/olur
Yer hasta Gök hasadını biçer biçare ruhumun Umarsız yanık bir şarkıdır ömrüm Düşer canhıraş yaşam kıyısına
Tebriklerimi bıraktım ben de dost sayfasına Şiirin en hasına