15 Temmuz

Kasabaya yeni atanan bir öğretmene hoş geldin partisi düzenlenir. İçlerinde kasabanın önde gelen ailelerinden birisinin de organizasyonda yer almasıyla kadro tamamlanır!

Tepenin yamaçlarında güzel bir seyir noktasında, pınarın başında toplanırlar ve eğlenmeye başlarlar. O esnada önünde eşeği, arkasında kendisi yanında da hanımıyla bir köylü, kışın yakmak için dağ taş gezerek tezeklik malzeme toplamaktadır.

Kir pas içinde yanlarından geçerken ukala kasabanın sözde önde gelenlerinden olan zatı muhterem, köylüye seslenir “kolay gele” der.

Ve köylüyle, aklı sıra kafa bulup eğlenmek için sorular sormaktadır. Sonun da mevzu döner dolaşır hanımlara gelir. Sana bir sorum olacak, şayet doğruyu söylersen sana bir motor arabası tezek yollayacağım, der.

Köylü tabi sevinir önce ama suali de merak eder. Adam köylüye der ki, bak bu benim hanım, nasıl güzel mi, diye sorar. Köylü, estağfurullah beyim, bizim neyimize bu suale cevap vermek der.

Adam ısrar eder, haydi söyle, senin karın mı güzel, benim karım mı, cevap verirsen kışlık yakacağın benden, diyerek vaadini yeniler.

Köylü ne yapsa bu arsızdan kurtulamaz, en sonunda kafasını kaldırır ve adamın karısına bakar. Yukarında aşağıya iyice bir süzer.

Beyim, der, şöyle yapalım, benim karım şurada pınardan, elini yüzünü bir yıkasın temizlesin, senin hanım da yüzündeki makyajı silsin temizlesin, sonra ikisini yan yana koyalım, biz değil, şuracıkta kim varsa toplanıp söylesin, senin karın mı, benim karım mı güzel, onlar karar versin!

Elbette bir köylünün böyle akıl dolu cevabı vereceğini hiç beklemeyen ukala adam şaşırır kalır ve cevap veremez!

Hikâye bu ya, adam köylüyü küçük düşürüp aklınca, saf dışı bırakacağına, köylü onu saf dışı etmiştir.

Anadolu insanı taşı gediğine cuk diye koymuştur. Hikâyenin devamını tarafınızca dilediğiniz şekilde tamamlayabilirsiniz.

Geldiğimiz noktada vatandaşın yüzü tozdan topraktan görünmez bir haldeyken, iktidar nimetlerinden faydalanan güruh yüzünü makyajlamış durumda!

Kimin aslında ne olduğunu kestirmek çok da mümkün görünmüyor, herkesin bir maske şekli var çekmiş yüzüne! Kim necidir, ne iş yapar, ne düşünür, kafasında neyi nasıl tasarlar bilemiyoruz!

Dünün solcusu bu günün iktidar taraflısı oluvermiş!

Ama bir gerçek var ki kimse yüzündeki makyajla veya takındığı maskeyle, kimseyi kandırmaya çalışmasın, vatandaş kimin ne mal olduğunu çok iyi biliyor!

En cahil gördüğünüz birisinin bile sizden daha iyi bildiği bir yol, yöntem veya tarzı olabilir!

İktidar yanlısı olanlar kendilerince muhalif gördükleri herkese bir mesafe koyarak kendilerini bir kademe üste yerleştirebiliyorlar! Kim ne derse desin, ne yaparsa yapsın, bu ülkede herkes herkesin ne olduğunu çok iyi biliyor!

Koruyucu bir kalkan olarak kullandıkları iktidar nimetlerini hovardaca kullananlar bir gün işin tersine döneceğini, makyajlarının yıkanacağını, maskelerinin düşeceğini unutuyorlar!

Kim ne yaparsa yapsın, kimse kimseden gerçek yüzünü saklayamaz bu böyle biline!

Gerek sanat camiası, gerek gazeteciler, gerek bürokrat kesimleri ve kuyrukları, sözüm onlara ve daha alt kademelerde yer alan yaltakçılarına!

Bu kesim şu anda ailecek, iktidar ve ittifak nimetlerinden faydalanarak piyasada dolansınlar bakalım, nasılsa onların faturaları birilerine kesiliyor ve birileri durmadan bu faturaları ödüyor!

Cırcır böcekleri gezip eğleniyor, karıncalar çalışıyor nasıl olsa!

Fakat şunu da unutmasınlar, gün gelir o makyajlar akar yüzlerinden, taktıkları maskeler de düşer nasıl olsa!

İşte o zaman vatandaş o maskeleri yırtmayı, makyajları temizlemeyi bilir!

Belki iktidar da gözlerini açar kim bilir, bürokrasideki ve sırtında oluşan bu kamburlardan kurtulmayı dener!

Nasıl ki kandırıldık itirafında bulunuluyorsa, şu an hala çevrelerinde bulunanlar tarafından kandırıldıkları kesindir! 

Bürokrasideki oluşan bu aksamalar maske ve makyaj kaynaklıysa, işin yolu bellidir 15 Temmuz sürecinde yapılan temizliğin bir benzerini daha yapmak gereklidir!

Zira birileri artık sesini yükselterek bağırmakta “kral çıplak” diye haykırmakta!

Mesela ben!

Bohem