9 Rebiü'l-Evvel

Sensiz bir günde doğum gününü kutluyorum..Fakat bu kez farklı...Dersten çıkıyorum..Arkadaşlar çağırıyor gel takılalım diye fakat istemiyorum.Dolaşmak yani tek başıma seninle zaman geçirmek istiyorum..Barbaros'tan aşağı inmek, sessizce yürümek istiyorum..
Nereye gelmişim?..Evet sahildeyim neredeyse..İnsanlar koşuşturuyor, herkes ayrı bir telaş içinde ,acaba normalde ben de böyle miyim? Kim bilir!.. Ama bugün öyle değilim, şuan sakinim, en azından dışardan bakıldığı zaman.Bir bank bulup oturuyorum,deniz dalgalı..Peki ya gönlüm, o mu daha dalgalı yoksa benim gönlüm mü...
Ruhumu da alıp geçmişe gidiyorum,benim için fazlasıyla geçmişe..Hatırlayamadığım günlere.Seni gördüğüm ilk güne...
Yine sahildeyim,vapur çoktan gitmiş etraf sakinleşmiş peki ya benim gönlüm..Göz görmese de gönül hisseder diyorum içimden gözlerinin içine bakarken.
Susarak konuşsak daha kolay mı anlaşırız diyorum.Sadece susarak.İki günlük güzellik için mi sevmeliyim,yoksa daha fazlasını mı istemeliyim..Sonuçta insan,zamanla tanıdıkça daha farklı güzellikleri fark etmez mi?Neden zorlaştırayım ki hayatımı hem de birkaç ufak şey için, ne kadar önemli olabilir ki yani hayatsal, hayatı yaşanılmaz kılabilecek kadar.Küçük bir taş olarak bakıyorum o muhtemel tersliklere,zevk alarak yaşamak istiyorum hayatlarımda , mutlu olmak ve o küçücük taşı gözümün iyice yakınına sokmadan..Ne gerek var ki ufacık şeyin tüm güzellikleri götürmesine..
Güzel bir koku geliyor burnuma daha doğrusu büyülenmiş ruhum anca hissediyor.Az kalsın unutuyordum vermeyi..İşte bir demet hanımeli ,sana layık değil ama..


İyi ki doğdun...

23 Şubat 2010 1-2 dakika 4 denemesi var.
Beğenenler (1)
Yorumlar (2)
  • 15 yıl önce
    1. paragrafım Dersten çıkıyorum diye başlıyordu ama olsun..
  • 15 yıl önce

    tebrikler mehmet bey yüreğinize sağlık selam ve saygılar