A b c
Yazılmaya hevesi olmayan cümleler biriktiriyorum içimde; ücreti belli olmayan heceler döküyorum bir kova. Üstüm başım harf partizanlığında, göreve çağırıyorum içimi önce, sonra dışım tarumardan hallice dikiliyor karşıma. Abdestini alıyorum yaşamın, sağım solum şükür...
Beğenilen harflere gidiyor aklım, ümidi bir gül gibi solmuş yosunlu Z'nin zoraki sonundayım. A'yı kıskanıyor. İlk ne de son, ne fark eder bir cümle hayat muradına eremiyorsa sizde? Yazarlığıma laf ediyorum, bohçasını veriyorum eline Y'nin. Madem taşıyamadı beni, öylece dursun kendinde. Hangi harfe musallat olmuşsa miladı dolmuş kalemler, oradan çeksin beni.
Üç boyutlu kalemler çıkmış üstelik, boyutundan bir kelam mutluluk çizilmiyorsa kalbime, mide bulandıran saadeti kalıyorsa kapitalist düzende ; üçünü beşini alsın da gitsin. Ödevim yaşamaktı, önce yaşam gelirdi, sınıfta kaldım. Hocanın kâğıdını çaldı müdür, insafsızlık...
Şimdi her yer Derya deniz, buketi öylece bırakılıyor hayallerin, kokusuz güller kendilerini nimet sanıyorlar kalbimde. Doğumum her gün, yaşamdan köpük harflere...
Köpüğüyle yıkadım bedenimi, baloncuklarıyla silindi hikayelerim; kalemler kalelerce yıkıldı gönlümde.
Bir kan sızdı, sözün imdatlarına; kim tarafından öldürüldüm bilmem. İnsan, kendine düşmanken her satırda bir satırlık saadeti çok görüyor a b c.
Cevabı merhaba derse sorusu selamından utanır mı kaderin? Düştüm kaderin ağına, ortasında balık ve bir hamsiye tav oldu gülüşleri yalnızlığın... Ben asılan D’deyim. Tanesi 1 Lira. Ela bulutların şahanesi kalktı penceremden, oysa kalbim kaça sattıysa kendini; orada feda etti sandı bulutların elemini...
Tebrik ederim güne düşen değerli yazınızı Dilara hanım,saygımla...