Acı Müfettişi
Anahtarı kayıp bir dünyanın gerisinde olduğuna ağladığın, iç bunaltan gecelerin birinde, geleceğim yanına.Hiç konuşmadan anlaşacağız seninle..
Yalnızlığına yer aç, oturduğun tek kişilik koltukta..
Geleceğe dönük heves getirmedim sana yada oyalanman için bir iki mavi söz..Aynı tarafdayız ama...Geçmişin acılarını beraber didikleyelim istedim.
Kutsayalım geçmişin irin birikmiş pişmanlıklarını..Mutluluk kadar kutsaldır acı...
Maskeni çıkarabilirsin yanımda, ifadeni saklamana gerek yok..Merak etme eskimez hüzünlerin, onlar hep orada..Hem masken olsun ya da olmasın zamanı gelince öleceğini anlarım, yüzüne baktığımda.
Ee içkimiz nerede kutsayalım gençliğimizi, haydi..Her yudumda yaşlansın ümitlerimiz. Her yudumda biraz daha ölelim. Eskimiş,yıkılmış, yanmışsın zaten,ruhun terkedilmiş şehir misali..Biliyorum çünkü ben esrarangiz acı müfettişi...Pes etmeni onaylamaya geldim..Pes eden adam yürüyemez..Yürüyen ölü adamın gölgesi...Öyle sarsılmış gibi şaşkınlıkla bakma..
Yıllar yılı gönlümde
Bir gün sabah olmadı
Bu ne bitmez çileymiş
Neden hala dolmadı
demiyor musun?
Tanrının iradesi yoktur
Var olan, senin iraden
Tanrı
bakışlarında şefkatle
sadece izler...
Güneşin gücü yetmez, karanlığını yırtmaya.Vesikalık resmin söyledi bunu bana..Ve ben onaylıyorum isyanını..
Yıldızların altında, toprağın üstündesin
ama aslında hiç bir yerde...
Sömürdüğün bir gece daha
Her şey o kadar açık ki..
Haydi artık öl....
ya da dansa kaldır
beni.
sustur!!!
http://fizy.com/#s/104tr7
Öz güven dolu sıkı bir sitem ve hesaplaşma isteği.
Yazar, acıları teftişe girişmiş ki bir sıfır galip başlamış.
Muhatap köşeye sıkışmış. Yazar ise pes edilmişliği onaylama gayreti içinde. Susmaya niyeti yok. Tek şarla: Dansa kaldırılırsa..!
Kutluyorum.
Sustum!... Oysa, yazılası o kadar çok şey getiriyor ki yazın... Ben se deli taylar misali havare dolandım, hülya denizinde... Her dalgasında çırpındım... Hüzünlerinde boğuldum...
Yazınıza tebriklerim gönülden, Gün eksilmesin pencerenden. Sevgiler, saygılar. çetrefil.
Abidin Bey bir doktor gibi koymuş teşhisi ve ne güzel yorumlamış denemenizi. Benim söyleyecek sözüm ise aşk ve nefretle ilgili olacak.Sevgi insanin doğal tepkisidir,nefretse insanin korku belirtisidir .Çoğu zaman söyleriz ya 'sevgisini kazanmak' diye Oysa sevgi kazanılmaz, çünkü yaradılışta vardır zaten , ancak kaybedilebilir; korkuyu yenince ortaya çıkar .
Nefretse sonradan edinilen bir kazanç ama ne derce kazanç diyebiliriz ki ona. Kaybetiklerimizin kazancı mıdır yoksa . Kazanç kazanmaksa ve ticarette elde edilenin karşılığında nice değerler verildiği düşünülürse kayıpların kazancı oluyor nefret. Çocukları düşünelim , sevgi doludur,nefret,kin, hırs,onur,gurur,kıskançlık göremeyiz,bunlar sonradan edinilir. Güzel ve dolu bir denemeydi. Kutlarım. .
İzlediği doğru ama,iradesi de vardır ve O'na ait bişey.Biz aklımızla dengeleriz olup biteni.Ne demek istediğini çok iyi anladım.Önemli olan da bu.Çok güzeldi..Yürekten kutladım.Selam,saygı...
dili,ustalıklı,kendine güzenen bir ifadeyle hesaplaşma yapılmış.
çok güzeldi,
tebrikler.
sevgiler.