Adı Aşk
Bir gün, birden, bir anda, beklemediğin bir zamanda, birisi çıkar karşına.
Sen daha ne olduğunu anlamadan, kalbin duramaz yerinde.
sanki çıkacakmış gibi olur birden. Karşındakine ayrılma der benden...
Ve sonra giriverir hayatına.
Benliğini sarar, suskun bir göl gibi...
Bilemezsin ta ki coşkun nehirler misali seni senden alana kadar.
Olmamalı dersin, ben sevemem kimseyi dersin. ama dinlemez ve anlamaz beynin. Çünkü seven beynin değil kalbindir kalbin.
İnsanlarda, yani bizlerde öylesine derin olan bu duygu alır bizi bizden.
Susarsın, konuşamaz dilin ve onu her gördüğünde sanki bir felaket zinciriyle bağlanmışçasına tutulur nutkun. Kalbine söz geçiremezsin, dinlemez.
O derin duyguyu asla terk etmez. Ve sessizlik sensizlikle buluşur. O an
Sonrasındaysa artık sen sen değilsindir.
Sen kalbinin yerinde olduğunu sanırken kalbin çoktan seni terk etmiş ve seni derinliklere itmiştir. Üşürsün! Buz tutar vücudun.
Artık sen bir adım ileri gidemezsin mevcudiyetinden. Nefes alırken bile o vardır aklında.
Silmek istersin, olmaz. Kalbin, onu öyle güzel işlemiştir ki gönlüne, aklın böyle bir sevdayı almaz. Taşarsın onsuzlukta, sindiremezsin artık yalnızlığı, aldığın her nefeste; dolu dolu yaşarsın bu sevdayı.
İşte bu sonsuz duygunun tanımı imkânsız olsa da, bizler AŞK deriz adına kısaca.