Adının Sevdaya Çalan Bir Rengi Var Bende !
Adının sevdaya çalan bir rengi vardı bende. Umuda yakın bir hali ve mevsimin hep yaz kaldığı günlük güneşlik gözlerin. O büyüsünü çözemediğim ışık, gözlerime değdiğinde içimi sızlatan ve yalan yanlış ne varsa bildiğim, hepsini unutturan.
Mevsim bahardı belki seni tanıdığımda ve aşkla attığında kalbim, yüreğim sana çarptığında, sıcağın ortalık yerinde sarhoştu gönüllerimiz belki... Sınırlı zamanların, kalbimin çeperine bol gelen o anlık tutkuların gel geç sevinci değildin. Ruhumun uzun zamandır aradığı; neyi, kimi olduğunu bilmeden aradığı o yürek atışı sendin!
Yanlış zaman, yanlış mekân, yanlış insan...
İlk kez bu üçlemenin varlığını unutturmuştun bana. Yanlışların adı düne yazıldı gelişinle ve tüm doğrular gözlerindeki o ışığa tutsak kaldı.
Olmaz dediğim ne varsa oluruna; biter dediğim ne varsa sonsuzuna inandırdın... Bir mevsime dar gelen ve bir ömre sığması ümit edilen bir sevdaya, koca bir yürek adadım.
Bir çıkmaz sokak içinde, kısırdöngü selamlaşmalara, sıradan elvedalar emanet ettiğim günlerdeydi aşkın yüreğime misafirliği. Korkaktım; dizlerimin bağı çözülürcesine tedirgin ve öylesine sarsaktım.
Uzun gecelerin yüreğime bıraktığı sızıyı dindirme çabası içinde ezbere uyanılan sabahlara bir çentik daha atarak geçiriyordum dünyevi takvimleri.
Yaşamın bana attığı çelmeleri sayarak ya da...
Boştu anlayacağın her şey; boş, amaçsız ve anlamsız... Sevdayı kapımdan kovduğum günden beri, okyanusta açıktan geçen ve göz gözü görmez bir sise tutsak bir gemiydi benim için o.
Ne ben o gemiye yetişebilecek kadar cesurdum, ne de o geminin benim kıyılarımda geçirecek vakti vardı.
Şimdi adının sevdaya çalan bir rengi var bende.
Umuda yakın bir hali ve mevsimin hep yaz kaldığı günlük güneşlik gözlerin.
tebrikler...
cok guzel olmus tebrıkler