Adolf Buraya Gel
Adolf ! buraya gel , bişi olduğu yok anlatacaklarım var..
birşeyleri boşvererek devam edebilmeyi özleyeceğimi hiç düşünmezdim, hep neden yakın olan uzakta kalır ki? bir küfredesim var aklım almaz, öyle bi bedevi hissi ki bu, sanki yaramı yardan başka kimse saramaz. gereksiz çaresizlik... kilometrelerin sırtladığı olası suistimaller, dakikaların yavaş geçeceği ihmaller, tiksindirici bir keskinlikle ikiye ayrılan ihtimaller...
aslında istediğim buydu ... önemsemek biraz ...adolf buraya gel henüz gidemezsin...
hayat zaten hep zamanlama hatası dğil mi, aynı yerden farklı yönlere yarışmak gibi, bitiş hep çok yakın...
hangi tarafa koşsam ahenkle , diğer tarafta hep sonlarda adım...
bütün o eskiyi kim buruşturup attı ki, yeni hisler yeni istekler birden değişebilirmiydi ?
anlamanın çok geç olduğu bir gerçek öğrendim , kendimi bakamadığım yada aramadığım tarafta bulduğumu farkettim...
kendime geçmişimden bahsedecek kadar zamanım bile yok... tanrısal duygularımı sağ cebime koyup tekrar çizmeye başlasam ,
ne çizebilirim, ulan ben nereye gidebilirim...!!
ya aynı saçmalığı ezberlerse ellerim, ya bitemezsem..! hayati karar aldıran da kim bana çıksın karşıma lan kabadayım geldi.. , gidince özledim .. ya gidemezsem sonra arkamı dönüp, ben yine yanında olmadığım halde... vazgeçildiğim halde vazgeçemezsem!dedim işte keskin ihtimal... adolf! güçlü hissetmelerim bu aralar minimal... ama geçiçek, içimden bi sayı tutucam ve çift gelicek...çift gidicek... bu sefer hep çift gelicek , yanlızlığın kudreti çifte hep yenilicek... düş eş'im olacak, bir eşim olacak adolf sıkıldım harbi...
geleceğe dair ne söz verebilirim, ben yetimim, ve karnı doymuş anne sütü gibi şevkle akarım bi yerlere,
tanrına söyle adolf dolmuş bardak hissiyatını göstermesin diplere , çıkarım göğede kimi indireceğimi bilemem ..
adolf ben imkansızı denemedikçe buralardan gidemem...
kedi gibiyim yine
...düşündüm bitti, bitti düşündün... nançakun kırılsın adolf kabadayımı öldürdün...
(Yaz As 'ım Var!) bilmediğim kartları oynama günleri..