Ağabey

Belki de baba olma ihtimali vardı hep bu özlemle hayatta inat edip dururdu. Bir düş masalı olabilme ihtimali ile perçinleşmişti hayat yolculuğunda. O benim ağabeyimdi. Gerçi ufacık mufacık bir şeydi ama yüreği bir dağ gibi bir Munzur gibi büyük bir Fırat gibi korkusuzdu. Bakardım gözlerine kendimi görürdüm geleceğimi görürdüm. Az dayak yemedim ondan az kaçmadım ondan. Bir tokat vururdu ki bana feleğimi şaşırtırdı. Babamdan sonra o azarlardı o fırça atardı bana. Biliyorum sevdiğinden çok sevdiğinden yapardı bunları. Hayat okulunu ilk o okumuştu beni okutmak için sabahın erken saatlerinden kalkar çalışmaya giderdi. Hayatı boyunca da hep erken kalktı. Ben okuyayım diye. Sitem ettiğini hiç görmedim. Ben çalışıyorum sen ise okuyorsun diye demesini hiç duymadım ne kendisinden ne yabancı ağızlardan. Büyük bir yükü vardı omuzlarında. Kamburluğunun nedeni belki o yüzdendir. Hatırlıyorum beraber simit satardık. Ben satamıyordum yapamıyordum taze simit gevrek simit diye bağıramıyordum oysa sen abi hiç aldırış etmeden satardın kendi kilerini ondan sonra da benimkilerini. Ben utanırdım bazen ayakkabı boyamaktan oysa sen yaşça küçük insanların ayakkabılarını boyamaktan utanmaz ekmek parası diye hep dayanırdın. Küçükken sen beni taşırdın sırtında diye anlatırdı annem. Bir günde çok kötü dayak yemiştin babamdan benim yüzümden iki gün eve gelmedin abi. Biliyorum kıymetini bilmedim bana attığın fiskelerden değer vermedim yüzüme yediğim tokatlarda. Oysa şimdi anlıyorum abi o tokatların sebebini. Keşke şu an yanımda olsaydın da tekrar bana o tokatlarını atsaydın. İnan hiç karşılık vermem elim kalkmaz sana. Şu an dualarla çare aramaktayım sensizliği abi sensiz olan bir hayatı düşlememek için en içten duaların dökülüyor yüreğimden. Gizlice sigara içtiğimi ilk sen farkına varmıştın belki hatırlamazsın ama çok utanmıştım. Ve de babama anlatırsın diye çok korkmuştum. Sende ağabeyliğini yaparak bir büyüklük yaparak anlatmadın babama. Onun için sana çok teşekkür ederim abi. İnsan sevdiklerini yitirdikten sonradan anlarmış değerlerini. İş işten geçtikten sonra dökülürmüş sevgi sözcükleri dudaklardan. Ne olur uyan abi aç gözlerini duy bendeki feryatlarımı gör benim çaresizliğimi ayakta durmak için ne olur kalk ta sana dayayayım sırtımı. Benim bir dünyanın en büyük dağıydın dayandığım. Hadi abi kalk bak bu kardeşin bir yudum sevgine muhtaç varlığına muhtaç. İnan bir daha üzmeyeceğim seni. Dayan abi beklide bir yeğenim olacak. O ihtimal için yaşıyordun sen. Allah büyüktür abi ölümden başka her şeye çare vardır. Hadi az dayanda kalk gidelim buralardan. İnan artık yazdığım ilk şiire senin adını vereceğim yazacağım ilk romanda seni anlatacağım. Yeter ki sevindir şu kardeşini.
İnsanlar hep ya aşklarına şiir yazarlar beste yaparlar ya da roman yazarlar. Bazen de anne baba için yaparlar. Ama hiç yanı başımızda duran bizi bir anne gibi bir baba gibi bir sevgili gibi seven ağabeylerimiz vardır. Bazen bize bir baba bazen bir anne bazen en yakın arkadaşımız olurlar. Ve onlara hiç değer vermeyiz. Hep sitem ederiz onlara hep yakınırız ama bilmiyoruz ki onlar bizim hayat güvencemiz tek yol arkadaşımız onlar bizim canımız. Allah herkese benim sahip olduğum bir abi nasip eylesin

20 Eylül 2008 3-4 dakika 4 denemesi var.
Yorumlar