Ağaç
....okulun bahçesinde , kaç yıllık , yoksa yarım yüzyıllık bir ağaç mı , yoksa dünya kurulduğundan beri katledilmiş halde kuru , kupkuru bir ağaç mı işte bir ağaç duruyor , gövdesi kadar irice iki üç kuru dalı ile herkesi gözetliyor , dallarından biri sağa , diğeri sola , ötekisi dosdoğru çıkmış kalmış öylece duruyor okulun girişinde , herkese hoş geldin der gibi bakınıyor , ağacın antika görünümü onunla bir fotoğraf çekilmeyi teşvik ediyor, yakından ve uzaktan görenler ülkemiz mimarlarının son çalışmalarından biri zannedebilir , ilginç olduğu kadar koruma altına alınan bu kurumuş ağacın üzerinde bir çok projeler tartışılmış,her bir dallarını farklı renklere boyamak , veya müdahale yapılıp anlaşılır şekillere dönüştürmek gibi , gövdesi ve iki kalın dalı ile ağacın varlığına alışanlar zamanla ilgisizleşebilirler, ancak benim hiç niyetim yok , onca mevsim saldırıları altında ne yıkılması , ne de çürüyüp gitmesi söz konusu olmayan bu ağaca karşı her zaman ilgi duydum , zamana ve iklim şiddetlerine karşı dirençli kalışı gerçekten saygıyı hak ediyor , okul bahçesinde oluşu , yeni görenlerin tabi ki merak ve ilgisi kaçınılmaz olmakta , bir sabah tenefüsünde , pencereden dışarı bakarken öğrencilerimizden birinin bu ağaca tırmanmaya çalıştığını fark ettim , pencereyi açıncaya kadar öğrenci ağacın yarısına kadar tırmanmış son derece rahat ve korkusuzca devam edecek gibi kararlı davranıyordu , endişe ve telaş ile '..heyy ne yapıyorsun , çabuk in ..' diyebilmiştim , öğrenci sesimi alır almaz söz dinlemiş tırmanmayı bırakmıştı, '.. sen çalıkuşu musun , evet sen bir çalıkuşu olmalısın ..' diye de ilave etmiştim , kızgınca uyarıma biraz sevgi katmak gereğini hissederek öğrenciyi uyarmayı sürdürmüştüm , tam olarak iyi seçemediğim öğrenciyi günler sonra : '..seni tanıyor muyum yoksa ..!! ' şeklindeki sözlerime : '..öğretmenim ben çalıkuşu , tanımadınız mı ? ' dediğinde hatırlamıştım , öğrenci kendisine çalıkuşu dediğimi sevmiş ve benimsemiş olmalı ki onca arkadaşı içinde bunu söylemekten ince bir sevinç hatta mutluluk hissettiğini yüzüne yayılan saygı ve mahcup renginden görebiliyordum , günler önce ağaca tırmanma işiyle şimdi daha iyi tanıdığım bu öğrenci , cesur olduğu kadar iyi bir eğitim öğretim görerek , sınıflarını başarı ile geçeceğine iyi bir üniveristede okumayı hak edeceğine dair umutlarımı artırmıştı , kim bilir belki bu kuru ağaç şöyle bir mesaj veriyordur , '..bazı hayatlar yaşasın diye anlamlı güzelliklere kendimi feda ettim ve kuruyup kaldım..' , her kuruyan için bir zamanlar yemyeşildi , yaprakları ve tatlı meyveleri vardı gözüyle bakmak daha gerçekçi olacaktı , düşünmeyi ve ibretle bakmayı her gün hatırlatan bu ilginç yaşlı ağacı sevmeyi terk etmeyecektim ..
30.12.2015