Ağalar Ve Paşalar Ölmemiş
Eskiden bazı gelenek ve görenekler vardı. Parası çok olan ekonomik üstünlüğü olan bulunduğu ortama hükmederdi. Köylerde ekonomik üstünlüğü elinde bulunduranın söz hakkı olur ve onun sözü geçerdi kısacası ağalık yaparlardı. Bu durum üst mevkilerde de böyleydi Nasrettin hocanın dediği gibi ?parayı veren düdüğü çalardı.?
Peki, bu doğru bir uygulama mı veya bu hürriyet hakkıyla ne kadar alakalı bir durum. İnsanoğlunun her döneminde hep zenginler söz hakkı bulmuştur ve zenginler yönetmiştir. Her geçen gün bu yanlış uygulama yumuşatılmıştır; ama gerçekten baktığımızda bu yumuşama gerçekleşmiş mi acaba!
Osmanlı devletinde saltanat varmış bu böyle sürmüş daha sonra meşrutiyete gidilmiş hep belli kesim söz sahibi olmuş. Bazı ülkelerde krallar zengin olduğundan söz sahibi olmuştur. Ben geçmişe değil de günümüze bakmayı yeğlerim her zaman. Atatürk cumhuriyeti kurmuş seçme ve seçilme hakkını getirmiş ne güzel bir uygulama herkes istediğini seçebilecek isterse seçilecek..
İşte dediğim gibi her şey gözüktüğü gibi olmuyor. Seçimler oluyor baktığımızda yine zenginlerin işi oluyor. Kısaca parayı veren düdüğü çalıyor. Geçen zamanlarda yerel seçimler oldu herkese hayırlı olsun. Belediye başkanı olmak istiyorsun hemen soruyorlar:
--Birikimin var mı ?
-Var, diyorsun
--Ne kadar diyorlar?
-Kendimi geliştirdim diyorsun
--Adam gülüyor
Çünkü adam maddi birikimi soruyor sen siyasetten anlıyorsun yönetimden anlıyorsun önemli değil. İşte durum böyle belediye başkanı olmak için çok büyük maddiyat gerekiyor bunu köylü Mehmet amcama sorsan söylüyor.Ben aslında Mehmet amcayı dinlerken içim yanmıyor ama; gidip bir üniversite görevlisi veya prf.dr dan duyarsam içim öyle yanıyor ki üzülüyorum. Ne oldu nerde bizim seçme ve seçilme hakkı hani herkes seçebiliyor ve seçilebiliyordu ya nerde bu hakkımız. Sadece bu yerel bölümlerde değil genelde de böyle her tarafta böyle yine Ülkeyi zenginler yönetiyor. Her zaman zenginler düdük çalıyor fakirlerde dinliyor.
Peki nasıl olmalı bu düzen böyle mi olmalı, zenginler mi hep söz sahibi olmalı? Bence hayır bu böyle olmamalı kendini maddi olarak değil teorik bilgi olarak geliştirenler yönetici olmalı birazda onlar düdüklerini çalmalı çünkü düdüğü üretenler işte bu insanlar. Günümüzde ne kadar ileri adım atıyor da gözüksek aslında iki adım ileri atarken birde geri adım atmayı bırakmıyoruz. Eskiden olduğu gibi günümüzde de o saygı duyulan çevresi geniş olan, parası bol olan ağalar paşalar yönetiyor ülkenin belli bölümlerini.
Artık herkes yerini, görevini bilmeli kendi alanında kendisini geliştirmeli ve parasını da o yönde harcamalıdır. Yönetim demek ilerlemek demektir o zaman bırakalım da siyasi bilgileri olan, genel kültürü olan değişik Prf. Dr.lardan ayrı ayrı bal alan insanlara bırakılsın koltuklar.
Bu gözlemlerden sonra anlıyoruz ki eski gelenek devam ediyor seçme ve seçilme hakkı biraz havada kalıyor.Artık biraz oturup düşünmemiz lazım.Bu ülke belli yerlere gelmeyi hedef koyduysa, hak ve hürriyetlere saygılı ve adaletli ve kalkınmalıysa artık düşünme ve uzmanlaşma zamanıdır.. Artık ağalar ve paşalar ölsün, fakir olsa da donanıma sahip insanların önü açılsın.
Güzel bir gelecek için koltuk sevdası veya liderlik sevdasını bırakalım bırakalım ki olduğumuz yerde sayarak değişik bir ifadeyle patinaj ederek ilerlemeyelim..