Ah Susmak Ne Güzel Olur
Sevdalı bakışlarından yoksun kaldım ya yıllarca bu şehirde. Hani azabını ahirette çekecektik günahlarımızın... Oysa ne çok cehennemi varmış hayatımızın...Ne çok ateşi yakılmış aşkımızın. Yıllarca el ele oluşumuzmuş bizi koruyan. Sanmıyorum ki yanlız bendim ateşlerde yanan... Her sesimi duyduğunda sen değil misin ağlayan...
Ah ağlamalarımız...
hatırlar mısın birgün sabaha kadar ağlamıştık, ne sen susabilştin ne de ben. Gözyaşlarımız dudaklarımızda birleşiyordu... İlk o zaman öğrenmiştim gözyaşının tuzlu tadını ve ilk o zaman görmüştüm bir kadının bu kadar içli ağladını... O an ölmek istiyordum kollarında...Gözyaşlarının arasında... Ölüm ancak bu kadar güzel bu kadar acı olmalıydı... Tabutum zannettiğim aslında kollarındı seninle yattığım yatak sen varsan mezarımdı...
Gittiğin günden beri cesedim kendine ne çok mezar aradı, bulamadı... Mezarı olmayınca insanın ölüm hiç güzel gelmiyor... Ne kadar da anlamsızlaşıyor...
Sen gittin ya hiçbirşey yazmam gerekmiyor... Birşeyler söylmesem de olur... Susmak... Ah susmak ne güzel olur. Belki susarak, belki unutulur...
Anlatıklarımız anlaşılmak istenmiyorsa, çığlıklarımıza fısıltı dahi denk düşmüyorsa susmak daha doğru gibi... Değer vermeyene değerli kelimelri heba etmemek lazım ellerinize sağlık...
Susmak çaresizlik mi? Seninle ağlayan, seninle gülen ne diye terk eder.İçinde bulunduğu şartlar mı? Seviyorsam ömrümün sonuna kadar mücadele ederim.O da seviyorsa sorun yok.Bırakıp gidense zaten benim olmamıştır ki...