Aiti Eşme 2

2] Sonuçta aidiyet ocak bağları, gelişmelerin seyrine göre düzenlenip, kurallaşıp, anlamlanıp üzerinde foyasını ortaya koyacağınız, temel düzlemsel ve zaman bağlı davranışçı zemini oluşturacaktır. Bu gide gide toplumların ilerlemesi ile soyutça, kanılara dek anlamalardan çok somut nesnelce olanın anlamalarına, biçimlenecektir. Günümüze gelindiğinde, bunun bilgi ve deneysel temeli daha çok ağırlıkla, toplumsal oluşuyla, daha bir ön planda olacaktır.

Burada soyut kanı anlaması üzerinde bir paragraf açayım. Soyut kanılarınız hiçten gelmez. Bu sizin bir içsel zaman düzlem girişmenizin yansımasıyla ve dıştaki eylemsel etkimelerle ve etkilenmenin somut yansımalarının girişen bir marifetidirler. Başlangıç dönemi atalarımız, bu girişmeleri, deneysel bilgi ve tecrübeleri içinde okuyamadılar. Nedence okunamayan çevrenin meydan okuması bir tür kendilerini ikna edici kanışla okudular. Çevrenin hitabı, zihnin kontrolsüz (deneysiz) işleyiş anlamaları ile ortaya konmasından ötürüdür ki, hitabı olan anlamalar çarpıtılarak; kişi öznel haz ve elem duyguları kadarı içine minnetçe kişi duyguları da katılacaktan, geliştirilen anlamalardır.

Bu yüzden soyut anlamaların etkileri de, somut kaynaklıdır. İnsanların daha eylemlerini, nedensellik bağı ile ilişkilenemediklerin dönemlerine dek, bilgisizlik ürünü anlamalarıdırlar. Bu gibi okuma, anlama ve yorumlamalar, insan düşünmesinin soyuttan soyut üretmesidir. Soyut ve somut kanıcı anlamalarımız, girişen, geliştirilen, organize kılınan bir yansıtma ve yansıtılışlar manzumeleridirler de.

O halde, aidiyet ilişkisi; soyutlanan yaşantı anlamaların, giderek somutlaştırılan; ikili, birlikte bağıntılı yansıma ve süreçle durumdan duruma geçiştirilişidir. Ön ve ardı ardına oluşlardan, birbirinin yerini alışın süreçti, oluşmasıdırlar.

Aidiyet olgusunun dibinde, '...gibi oluş vardır. Önündeki bir örnek gibi, davranarak kendisini ortaya koyuştur. Bir tarzın zımnen, o öyle olmalıdır, gibi kabul edilirliğinin benimsenmesidir. Örneğin aslan gibi olmak, kuş gibi çığlık atmak, bir örneği taklit etmenin yinelenebilir bir davranışı olaraktan, ortaya koymanın, en yalın biçimidir. Aidiyet ya da mensubiyet bir; (Aslan) Gibi var doğal bir hal var oluşuyla, meşrulaşma, aynı olan hareketleri tutum aşma ilişkisidir. Aidiyet, bir kümeye dâhil olmak, bir kümeye karışmaktı. Mantıkut tayr taklidi bunun bir örneğidir.

2-Aiti eğilimlerin temelinde de, bir ilk ön oluşun, çevrede yaygın oluşun, çevreye hitap eder oluşların, yansıyan; ruhsal, duygusal olanların, sevinç veren ya da hevesi kırar oluş duyguları vardır. Sosyal statü olaraktan, ?ilk oluşlar' hep oldukça önemli olmuştur. Atlanamaz bir çözümlemedirler. İlk çocuk oluş, ilk kez ergenliğe erme, ilk sünnet oluş, ilk kez mesleğe atılış, ilk kez ev, araba, sahibi oluş, ilk evlilik vs. bunlar hep ilk oluşturlar. Kişi kendisini, ilk kez sosyal statülü kabul edilir eylemlere koymasının, insana inanılmaz gibi gelir olmasının, kişiler nezdinde ve sosyal hareket içine kabul edilirliğidir. Kabul edilir olmanın, kişiler dünyasında uyandırdığı sonucun elde edilişindeki duyguların, birbirine geçişmesi halidir. Bu yüzden ilk olanlar, daima sizin kadar, sizin dışınızda da tezahür eder bir durumdur.

Doğumdan sonra tinsel algılarınız, bilinç edinecek düzeye gelene dek gelişmeye başladığında, belli bir yaşa dek sosyal olaylar; sizin değil de, sizin dışınızdakilerin etrafında dönüyor olmasının zıtlığı vardır. İlk algınız, her şeyin sizin etrafınızda dönüyor olmasıdır. İkinci algınız sizin dışınızdaki sosyal baskının algılanmaya başlanır olmasıdır. İkinci algı şeklinde, mutlaka inanmanız gereken, görüngümce beliren, bir zorlayıcı algısal gerçeklik vardır. Siz de ancak bunun aferin ini alacak olan biri, konumundasınızdır. Başlarda sosyal baskıcı yatkınlaşmanın, bilmezliklerin, onanmasına değin sorumsuzluğunda olan, bir rahatlıktınız.

Tınmıyordunuz. Bir süre kimse de sizin tınmanızı beklemiyordu. İlk kez, siz de sorumlu olacaktınız. Sizin dışınızdakilerde tanık olduğunuz olgu ve saygınlaşmaların sizde de belirgin olması; inanılmaz olanın, sizle de belirir olması, inanılmazdır. Sizin için bilinmezliğe eğimle şenin, inanılmaz oluşu, daha bir inanılır olan öndeki örneği taklit ederekten, yapılan eylemden sonra, benzer sonucu beklemektir. Örnek olan bir modeli meşrulaşmanız vardır. Artık sizle de ?öyle olması olası olanın' gerçekliği vardır.

Onun için ilk av da, aslan taklidi yapılır, aslan gibi eylem biçimleri ortaya konur; izleğin sonucu beklenir. Çocuk; baba, ana gibi rol modeller gibi davranışların meşruiyetiyle benimsenme mesajını çevresine aktarır. Aidiyette gözlem selliğin ağır bastığı, iç eğilim yönelmesinin kendisini somut kıldığı bir belirmedir. Eylemlerin yinelenebilir oluşunun algısı ve yinelenebilir olanın alışılması; bizdeki ilk oluşların, duygu anlayış temelini, giderek bize unuttururlar. Yine de her ilk kes olan eylemler de, bu tür duygusal geçişmeler de ve duygusal kırılmalar vardır. Oluşan karmaşanın, taklit edilenin; açık seçik oluşuna doğru, durgunluğa doğru yönelmektir. Bunlar birebir yaşanmadan belirir duygular değildiler.

Böylelikle de sosyal yaşantılıma yönelişteki, aidiyetlik yatkınlığı, bir kendilik biyo genetik ve psiko şimikçe bir belirme şeklidir. Sosyal yaşantılımlar organik düzlemlerin, organik paylaşımlarıdır. Ve türe özgü benzeşimlerini ortaya koyarlar. Ve organikçe olan sosyal birlikçi bir arada oluşukların, benzer ve tekrarı olan davranışlarına dek yaygınlaşması ve yayılmasıdır da. Tekrarlar, zaten bizim o tür oluşlara hem kabul edilirliğimizi, hem de tanındık olmanın sinyal verir olucu yatkınlığımızı da biçimleyecektir.

Nasıl organizma, içte kapalıdır ve dışla en az enformasyon ilişkisindedir. Bu enformasyonları, enerji temini ve içte oluşan atıkları dışarıya ihraç biçimli bir ilişki ilkesidir. Sosyal birlikçi yapılar ve toplumlar da; bu bireyci, öznelce temelli ilkesellerin etrafında çevrelenmesi ile olanaklıdır. Şüphesiz ki sosyal ve toplumsal oluşmalar bu türden öznel olanı, bireyci olanı da aşacak bir organizesiler dizisi olacaktırlar.




Sürecek

03 Ekim 2010 5-6 dakika 1084 denemesi var.
Yorumlar